Avrupa’nın mikromobilite alanındaki öncü markalarından biri olan Hollanda menşeili Carver, Türkiye’deki yolculuğuna GRS Automobility iş birliğiyle başlıyor. Bu yenilikçi adım, şehir içi ulaşımda devrim yaratmayı vaat ediyor. Carver, test sürüşleri ve ön sipariş süreciyle müşterilerine kapılarını açtı. Nisan ayında iki farklı model ve iki farklı alt donanım seviyesiyle yollara çıkmaya hazırlanan Carver, 1+1 oturma düzeni, yüzde yüz elektrikli yapısı ve kompakt boyutlarıyla şehir içindeki mobilite ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler sunuyor. Dinamik Araç Kontrol (DVC) sistemi sayesinde 45 derece yana yatabilme özelliği, bu aracı özellikle virajlarda motosikletler kadar esnek ve güvenilir kılıyor.
Carver’ın serüveni, 1994 yılında Hollanda’da başladı. Adını kayakta kullanılan bir teknik olan “carving” kelimesinden alan bu marka, geçen sene “En İyi Mikromobilite Elektrikli Aracı” ünvanına layık görüldü. Türkiye’de de Carver, trafikte yeni bir seyir keyfi sunma potansiyeline sahip görünüyor. İki farklı donanım seviyesiyle sunulan Carver S+ ve Carver R+ modelleri şehir içi yolculukları daha pratik ve eğlenceli hale getirecek. Özellikle Carver Cargo modeli, filolar ve KOBİ sahipleri için ideal bir lojistik çözümü olmaya aday.
Yüzde Yüz Elektrikli ve Eğlenceli Bir Seyahat Deneyimi
Carver’ın yalnızca 98cm genişliği ile dikkat çeken S+ modeli, 1+1 oturma düzeni ve 75 litrelik bagaj hacmiyle kullanıcılarına eğlenceli, akıllı ve ekonomik bir seyahat deneyimi vaat ediyor. 80 km/s son hıza ve 100 km menzile ulaşabilen bu model, yüzde 80 şarj kapasitesine sadece 3 saatte ulaşabiliyor. Carver R+ ise 45 km/s son hız ve 130 km menzil ile şehir içi ulaşımda ciddi bir alternatif olarak öne çıkıyor. Her iki model de B sınıfı ehliyet ile kullanılabiliyor. Ayrıca, Carver R+ modeli B motosiklet ehliyetiyle de sürülebilir, bu da kullanıcıların ehliyet tipine bağlı olarak esneklik sağlıyor.
Dinamik Araç Kontrol Sistemi ile Güvenli ve Stabil Sürüş
Carver’ı rakiplerinden ayıran en büyük özelliklerden biri, Dinamik Araç Kontrol (DVC) sistemi sayesinde virajlarda 40 derece açıda yana yatabilmesi. Bu özellik, aracın çok daha güvenli ve stabil bir sürüş deneyimi sunmasını sağlıyor. Kapalı yapısı ve yüksek dayanımlı şasisi, Carver’ı motosikletlerden daha güvenli ve konforlu hale getiriyor. Açılabilir tavan ve müzik sistemi gibi ekstra özellikler ise yolculuğu daha keyifli bir hale getiriyor.
Carver Cargo ile Üst Düzey Lojistik Çözümü
Carver Cargo modeli, 500 litrelik bagaj alanıyla dikkat çekiyor. Bu model, filolar, kargo şirketleri ve KOBİ sahipleri için üst düzey bir alternatif oluşturuyor. Pratiklik ve yüksek taşıma kapasitesi, Carver Cargo’yu kentsel lojistik ihtiyaçları için ideal bir seçenek haline getiriyor. Her üç model de Nisan ayında Türkiye yollarında yerini almayı bekliyor, bu da Carver’ın ülkemizde yeni bir mobilite dönemini başlatabileceğinin sinyallerini veriyor.
Carver nedir?
Carver, Hollanda menşeili, yüzde yüz elektrikli, kompakt yapıda mikromobilite araçları üreten bir şirkettir. Dinamik Araç Kontrol sistemi ile 45 derece yana yatabilme özelliğine sahiptir.
GRS Automobility ile Carver’ın bu stratejik ortaklığı, Türkiye’de şehir içi ulaşımın geleceğini yeniden şekillendirecek gibi görünüyor. Elektrikli araçların yaygınlaşması ve mikromobilite çözümlerine olan ilginin artmasıyla birlikte, Carver’ın Türkiye’deki varlığı, sürdürülebilir ve verimli ulaşım seçeneklerine yönelik bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu yenilikçi araçlar, hem bireysel kullanıcılar hem de işletmeler için çevreci, ekonomik ve pratik bir seçenek sunuyor.