Günümüzde, kanser tedavisi alanında yaşanan gelişmeler, hastaların ihtiyaçlarına daha özgü ve etkili tedavilerin önünü açıyor. Standart kemoterapilerin yerini, kişiye ve hastalığa yönelik tedaviler almaya başladı. Bu noktada öncü bir rol üstlenen Amgen, biyoteknoloji alanında dünya çapında tanınmış bir kuruluş olarak, kanserle mücadelede yenilikçi tedavi yaklaşımlarını sunmaya devam ediyor.
Amgen, onkoloji ve hematoloji alanlarında uzun yıllardır kesintisiz bir şekilde çalışmalarını sürdürerek, hayati öneme sahip ilaçlar geliştirme misyonunu benimsemiştir. Amgen, kanserle mücadelede hastaların sağlık yolculuğunda önemli bir destek sağlamayı ve onlara yol arkadaşlığı yapmayı amaçlamaktadır.
Amgen Türkiye Genel Müdürü Güldem Berkman, Dünya Kanser Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, Amgen’ın tedavisi zorlu hastalıklara çözümler sunduğunu ve bu çözümlerin arkasında Amgen Bilimi’nin bulunduğunu belirtti. Bu bilim ve biyoteknoloji odaklı yaklaşım, kanserle mücadelede ön saflarda yer almayı ve hastaların sağlığını korumayı amaçlamaktadır.
Amgen Türkiye, küresel bakış açısı ve vizyonuyla hastaların sağlığını güçlendirmeye odaklanmıştır. Bu doğrultuda, hastaların tanıları, tedavileri ve takip süreçlerinde fark yaratacak biyolojik belirteçler üzerinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Hematoloji/onkoloji için “ilk olarak biyoloji, ikinci olarak yöntem” yaklaşımını benimseyen Amgen, kompleks biyolojiyi anlamak ve hastalıkların çözümü için içgörü oluşturmak adına genetik hedefleri bulmayı hedeflemektedir. Bu kapsamda, kan hücreleri ve kan damarları oluşumu, programlı hücre ölümü, immün mikro çevre, kemik metastazı gibi alanlarda araştırmalarını sürdürmektedir.
Amgen Türkiye Onkoloji ve Hematoloji İş Birim Direktörü Selim Özyılmaz, kanserle mücadelede yaşanan önemli gelişmelere dikkat çekerek, bilim insanlarının hastaların ihtiyaçlarına uygun yeni yollar araştırmaya devam ettiğini vurgulamıştır. Gelişen teknikler sayesinde spesifik hedeflere yönelik tedavilerin ve immuno-onkolojik tedavilerin ön plana çıktığını belirtmiştir.
Amgen Türkiye Medikal Direktörü Dr. Mutlu Yeşilboğaz, Amgen’ın son 40 yıldır kanser tedavisinde önemli yenilikler geliştirdiğini ve bu süreçte bağışıklık sistemi gücünü kullanarak biyolojik belirteçler araştırdığını ve yeni tedavi seçenekleri sunduğunu vurgulamıştır.
Kansere dair verilere göre, akciğer kanseri dünya genelinde en sık teşhis edilen ikinci kanser türüdür. Kolorektal kanser ise dünya genelinde kansere bağlı ölümlerin ikinci önde gelen nedenidir. Genç yetişkinlerde kolorektal kanser insidansının arttığı da gözlemlenmektedir.
Amgen, biyoteknoloji alanında ciddi hastalıklara yönelik yenilikçi ilaçlar geliştirme misyonunu benimsemiş bir kuruluştur. Dünya çapında 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren Amgen, hastaların karşılanmamış ihtiyaçlarına odaklanarak, sağlık durumlarının iyileştirilmesine ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunmaktadır.
Türkiye’de de Amgen, 2005 yılında bir distribütör aracılığı ile ürünlerinin dağıtımına başlamış ve 2010 yılında merkez ofisini açmıştır. Bu doğrultuda, Amgen Türkiye, Türkiye’nin sağlık sektöründeki önemli oyuncularından biri olmayı hedeflemektedir.
Kanserle mücadelede bilimin ve yenilikçi tedavi yaklaşımlarının önemi giderek artmaktadır. Bu bağlamda, Amgen gibi öncü kuruluşların çalışmaları, kanserle mücadelede umut verici bir geleceğin habercisidir.