Ankara‘da gerçekleştirilen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)‘nin 14’üncü Olağan Büyük Kurultayı, Türk siyasi hayatında önemli gelişmelere sahne oldu. Kurultayda MHP lideri Devlet Bahçeli, bin 295 oy alarak yeniden genel başkan seçildi ve kurultayda yaptığı konuşma, gündemin en çok konuşulan konularından biri haline geldi.
Bahçeli, konuşmasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın geçtiğimiz hafta sarf ettiği “Bu benim son seçimim” ifadesine değindi. Erdoğan‘a seslenen Bahçeli, “Ayrılamazsın, Türk milletini yalnız bırakamazsın. O yüzden Cumhur İttifakı olarak yanındayız, beraberiz. Yeni yüzyılın kurtarıcı lideri olarak sizi görmek istiyoruz. Allah’a emenet olun” ifadelerini kullandı. Bu sözler, Bahçeli‘nin Erdoğan‘a olan desteğinin bir göstergesi olarak yorumlandı.
Ancak Bahçeli‘nin bu ifadeleri, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Özdağ, Bahçeli‘nin sözlerini içeren bir videoyu sosyal medyada paylaşarak, “Kurtarıcı lider Atatürk’tür. Erdoğan Türkiye’yi neden kurtaracak? Erdoğan AKP genel başkanı olarak kurtarıcı lider ise MHP’ye ne gerek var? Kapatın partiyi, Ak Parti’ye katılın.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Özdağ, ayrıca MHP seçmenine ve Türk milliyetçilerine seslenerek, seçimler sonrası AKP‘nin PKK ile bir 2. Müzakere süreci başlatacağı ve Anayasa’nın ilk üç maddesini değiştirmeye çalışacağı iddiasıyla AKP yerine Zafer Partisi‘ne oy vermeye davet etti.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin siyasi sahnesinde önemli bir dönemeci işaret ediyor. MHP lideri Bahçeli‘nin Erdoğan‘a verdiği destek ve Zafer Partisi lideri Özdağ‘ın bu desteğe sert tepkisi, siyasi ittifaklar ve Türk milliyetçiliği açısından yeni tartışmaları beraberinde getirebilir. Özellikle Erdoğan‘ın “Bu benim son seçimim” sözlerinin ardından Bahçeli‘nin bu desteği, Cumhur İttifakı‘nın geleceği açısından da önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor. Bu olaylar, Türkiye siyasetinin dinamiklerini ve ittifakların gelecekteki yönünü şekillendirecek gibi duruyor.