Rekabet Kurulu, teknoloji ağırlıklı işletmeler üzerine yürüttüğü incelemelerine bir yenisini daha ekleyerek Yemek Sepeti hakkında resmi bir soruşturma başlattı. Yemek Sepeti, online sipariş ve yemek dağıtım sektöründe öne çıkan bir platform olarak, son dönemlerde artan kullanıcı sayısı ve genişleyen hizmet ağı ile dikkat çekiyor. Ancak, Rekabet Kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre, şirketin kendi kurye hizmetini zorunlu kılması ve bu uygulamanın üye işletmelerin faaliyetlerini zorlaştırdığı iddiası, soruşturmanın ana gerekçeleri arasında yer alıyor.
Rekabet Kurulu‘nun 7 Mart’taki toplantısında, ön araştırma sürecinde elde edilen bulgu ve iddiaların ciddiyeti ve yeterliliği değerlendirilmiş, bu kapsamda Yemek Sepeti‘ne yönelik detaylı bir inceleme yapılması kararı alınmıştır. Açıklamada, soruşturmanın, Rekabet Kanunu‘nun 4. maddesi (rekabeti zorlaştırma, engelleme) ve 6. maddesi (hakim durumu kötüye kullanma) kapsamında yürütüleceği vurgulanmaktadır. Bu maddeler, piyasa içerisinde adil rekabet koşullarının korunmasını ve tekelleşme eğilimlerine karşı önlem alınmasını amaçlamaktadır.
Rekabet Kurulu‘nun açıklamasında belirtilen süreç, Yemek Sepeti gibi şirketlere, iddialar karşısında savunma yapma ve gerekli belgeleri sunma hakkı tanır. Bu sürecin, bir suçlamayı ya da cezai yaptırımı otomatik olarak içermediği, ancak iddiaların ciddiyetinin ve somut kanıtların değerlendirilerek karara varılacağı bir inceleme olduğu vurgulanmıştır. Soruşturma, Rekabet Kurulu tarafından titizlikle yürütülecek olup, sonuçlar kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Sektör analistleri ve tüketiciler, Rekabet Kurulu‘nun bu adımını, sektördeki rekabetin sağlıklı bir şekilde devam etmesi ve tüketici haklarının korunması adına önemli bir gelişme olarak değerlendiriyor. Yemek Sepeti ve benzeri platformların sunduğu hizmetler, özellikle pandemi döneminde büyük bir ivme kazanmış, bu da rekabet ve piyasa düzenlemeleri açısından yeni değerlendirmelerin yapılmasını gerektirmiştir. Rekabet Kurulu‘nun bu soruşturması, teknoloji odaklı hizmet sektörlerinde rekabetin korunması ve tüketici menfaatlerinin ön planda tutulması açısından bir referans noktası oluşturabilir.