Vücudumuzun yenilenme ve iyileşme süreçlerinde kritik bir rol oynayan kök hücreler, çağımızın en önemli bilimsel buluşları arasında yer alıyor. Medicana Sağlık Grubu‘ndan Uzm. Dr. Tuğba Erbilir Çelebi‘nin paylaştığı bilgilere göre, özellikle ortopedi ve travmatoloji alanlarında, diz, ayak bileği ve kalça eklem kireçlenmeleri, tendon ve bağ yaralanmalarının tedavisinde kök hücrelerin kullanımı umut vaad ediyor. Medicana Bahçelievler Hastanesi‘nden Uzm. Dr. Tuğba Erbilir‘in de belirttiği gibi, bu özel hücreler, vücutta en fazla yağ dokusu ve kemik iliğinde bulunuyor ve kendilerini yenileyebilme, diferansiye olmamış hücrelerden doku ve organların yapısını oluşturabilme yetenekleriyle dikkat çekiyor.
Kök hücre tedavisinin temeli, vücudun kendi iyileştirme mekanizmasını harekete geçirmek üzerine kurulu. Uzm. Dr. Tuğba Erbilir Çelebi‘nin ifadesiyle, “Karın ya da uyluk bölgesinden 30-50 cc yağ doku lipoaspirasyon ile elde edilir. İşlem genel anestezi gerektirmez. Steril şartlarda ve lokal anesteziyle işlem uygulanır.” Bu yöntem, adipozitlerin uzaklaştırılmasını sağlayarak, mezenkimal kök hücrelerin, büyüme faktörleri ve diğer önemli hücrelerin bulunduğu stromal vasküler fraksiyon (SVF) elde edilmesine olanak tanır. SVF, hücresel yenilenme ve doku onarımını destekleyerek, hasar görmüş bölgelerin iyileşmesine katkıda bulunur.
Tedavi süreci, hastanın kendi kök hücrelerinin kullanılmasıyla gerçekleştiği için, alerji riski taşımaz ve genellikle herhangi bir yan etki göstermez. Uzm. Dr. Tuğba Erbilir Çelebi‘nin belirttiği gibi, tedavi sonrası ilk 10 gün eklemde ağrı meydana gelebilir ancak bu ağrılar zamanla azalarak iyileşme sürecine yerini bırakır. “İşlem sonrası 2-3 gün istirahat önerilir. Yağ dokunun alındığı bölge kapatılarak 2-3 gün suyla temas etmemesi önerilir. Kök hücre tedavisi tek seans olarak uygulanır. Asıl etkisi 2 ya da 3’üncü ayda başlar.” şeklinde ifade edilen bu süreç, hastaların ağrısının azalmasına, hareket kabiliyetinin ve kıkırdak kalitesinin artmasına önemli ölçüde katkı sağlamaktadır.
Bu yenilikçi tedavi yöntemi, modern tıbbın sunduğu imkanlar arasında yerini alarak, özellikle kronik ağrılar ve hareket kısıtlılığı yaşayan hastalar için yeni bir umut ışığı oluşturuyor. Kök hücre tedavisinin gelecekte daha birçok alanda kullanılma potansiyeli bulunmakta, bu da bilim insanlarını ve sağlık profesyonellerini sürekli olarak yeni araştırmalar yapmaya teşvik etmektedir. Medicana Sağlık Grubu‘ndan Uzm. Dr. Tuğba Erbilir Çelebi ve Uzm. Dr. Tuğba Erbilir gibi uzmanların çalışmaları, kök hücre tedavisinin sınırlarını genişletmeye ve daha fazla hastanın hayatını iyileştirmeye yönelik önemli adımlar olarak görülebilir.