Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nde e-ticaretin Türkiye ekonomisine etkileri konuşuldu. Panelde sınır ötesi ticaretteki avantajlara dikkat çekildi.
Türkiye, e-ticarette hem üretim gücüyle hem de kültürel yakınlıkla öne çıkıyor
Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ 2025) kapsamında gerçekleştirilen “E-ticaretin Türkiye Ekonomisi İçin Yarattığı Sınır Ötesi Fırsatlar” başlıklı panelde, Türkiye’nin küresel e-ticaret pazarındaki konumu çok yönlü olarak ele alındı. Capital, Ekonomist ve Start Up dergileri tarafından düzenlenen ve bu yıl 14. kez organize edilen zirvede, iş dünyasının önde gelen isimleri, politika yapıcılar ve akademisyenler bir araya geldi. Panelin sponsoru Trendyol olurken, oturumun moderatörlüğünü Meta Kuzey Avrupa (Türkiye, Benelüks, Nordik) Bölge Direktörü İlke Toptaş üstlendi.

Toptaş, Türk firmalarının küresel pazarlarda giderek daha fazla yer almaya başladığını belirtirken, bu gelişmenin sadece ekonomik değil, aynı zamanda marka değeri açısından da ülkeye katkı sağladığını ifade etti. Meta’nın bölgesel perspektifiyle Türkiye’nin sınır ötesi ticarette güçlü bir konuma sahip olduğunu dile getiren Toptaş, Türkiye’nin dirençli yapısına ve girişimcilik kabiliyetine de vurgu yaptı. Toptaş, “Sınırların kalktığı bir ticaret düzeninde Türkiye çok hızlı hareket edebilecek bir pazar. Bu özellik, iş ortaklarımız açısından Türkiye’yi farklı bir yere koyuyor” dedi.
Trendyol 2028 hedefini 8 milyar dolar olarak belirledi
Panelde konuşan Trendyol Grubu CEO’su Erdem İnan, Türkiye’nin e-ticarette sınır ötesi fırsatlar konusunda hem kültürel hem de jeopolitik avantajlara sahip olduğunu söyledi. Bu avantajların Türkiye’nin üretim kabiliyetiyle birleştiğinde ortaya güçlü bir ticaret modeli çıktığını belirten İnan, ülkede e-ticaret faaliyeti yürüten yaklaşık 500 bin satıcı olduğunu ve bunların büyük bir kısmının KOBİ statüsünde faaliyet gösterdiğini ifade etti.

Bu satıcıların ürünlerinin çoğunluğunun Türkiye’de üretildiğini dile getiren İnan, özellikle giyim, ev tekstili, mobilya, halı-kilim ve beyaz eşya gibi alanlarda Türkiye’nin bölgesinde önemli bir tedarikçi olduğunu belirtti. Orta Doğu ülkelerinde Türk kültürüne olan yakınlığın da satışlarda etkili olduğunu anlatan İnan, “Suudi Arabistan’daki en çok izlenen ilk on diziden üçü Türk dizisi. Bu ülkelerde influencer’larımızın ciddi takipçi kitlesi var ve bu, pazara girişimizi kolaylaştırıyor” dedi.
Geçen yıl 1,5 milyar dolarlık sınır ötesi e-ihracat hacmi yakaladıklarını hatırlatan Trendyol CEO’su, bu yıl sonunda 2 milyar dolar barajını aşmayı hedeflediklerini söyledi. İnan, 2028 için belirlenen hedefin ise 8 milyar dolar olduğunu ve bu hedefe yerli satıcılarla birlikte ulaşmak istediklerini sözlerine ekledi.
Kartlı ödemeler ekonominin dijitalleşmesini yansıtıyor
Panelin bir diğer konuşmacısı olan Garanti BBVA Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Kerem Orbay, Türkiye’de hane halkının harcamalarının yaklaşık yüzde 60’ının kartlı sistemlerle yapıldığını ve günlük kartlı işlem hacminin 70-75 milyar TL seviyelerine ulaştığını belirtti. Bu rakamların Türkiye’nin ödeme sistemlerinde dijitalleşme açısından önemli bir noktada olduğunu gösterdiğini vurgulayan Orbay, Garanti BBVA’nın da bu süreçte hem iş yeri sahiplerine hem de tüketicilere yönelik yenilikçi çözümler geliştirdiğini söyledi.

1999 yılından bu yana ödeme sistemleri konusunda pek çok ilke imza attıklarını ifade eden Orbay, “İlk sanal pos, ilk cüzdan uygulaması, taksitli alışveriş sistemleri ve mobil uygulama çözümleri bizim inovasyon süreçlerimizin örnekleri arasında” dedi. Orbay, kurum olarak kendilerini bir fintech şirketi olarak konumlandırdıklarını da belirtti.
DeFacto: Müşteri neredeyse biz de oradayız
DeFacto Strateji, Dönüşüm ve Teknoloji Genel Müdürü Çağrı Emre Korkmaz ise, fiziksel perakendeden dijital ticarete geçiş sürecini anlattı. Geleneksel mağazacılıkta müşterinin olduğu lokasyonlarda mağaza açmanın temel strateji olduğunu, dijital dünyada da bu yaklaşımın değişmediğini ifade eden Korkmaz, “Müşteri bir uygulamadaysa siz de orada olmalısınız. Uygulamayı kullanıyorsa siz de o cihazda yer almalısınız” dedi.

DeFacto’nun 6-7 yıl içinde 100 ülkede müşteriyle buluştuğunu belirten Korkmaz, bu başarının temelinde dijital teknolojilere yaptıkları yatırımların bulunduğunu söyledi. Korkmaz ayrıca yeni jenerasyonun dijital ortamlara çok daha yatkın olduğunu, bu nedenle markaların stratejilerini buna göre şekillendirmesi gerektiğini belirtti.
Rekabetin yüksek olduğu pazarlarda detaylar belirleyici oluyor
Panelin son konuşmacısı olan Karaca Uluslararası Genel Müdürü Ömer Barbaros Yiş, e-ticaretin küresel pazarlarda sunduğu rekabet ortamını değerlendirdi. Gelişmekte olan pazarlarda rekabetin görece daha kolay olduğunu belirten Yiş, gelişmiş pazarlarda ise güçlü markalar ve yüksek operasyonel beklentiler nedeniyle rekabetin daha zorlu hale geldiğini ifade etti.

Yiş, bu pazarlarda başarılı olmanın ürün kalitesinden taviz vermemekle başladığını, lojistik süreçler, paketleme ve teslimat gibi detayların titizlikle yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle operasyonel maliyetlerin kontrol altında tutulmaması durumunda, fiyat rekabetinde geride kalınabileceğini söyleyen Yiş, “Az harcamayla nasıl fark yaratırım sorusu, bu işin en temel sorusu. Doğru ürünü, doğru pazara konumlandırmak ve etkili iletişimle desteklemek rekabette avantaj sağlayabilir” dedi.
Ömer Barbaros Yiş, ayrıca influencer ve dijital kanalların etkin kullanılmasının, markalaşma yolunda önemli bir adım olduğunu belirtti. Ancak tüm bu süreçlerin sabır ve planlama gerektirdiğini, kısa vadeli değil uzun soluklu stratejilerin benimsenmesi gerektiğini de vurguladı.
Türkiye sınır ötesi e-ticarette güçlü bir pozisyonda
Panelin genelinde yapılan değerlendirmeler, Türkiye’nin sınır ötesi e-ticarette bölgesel ve küresel bağlamda güçlü bir oyuncu haline geldiğini gösteriyor. Jeopolitik konumu, üretim altyapısı, kültürel yakınlıkları ve dijitalleşmeye hızlı uyum sağlayan iş modelleriyle Türkiye, e-ticaretin sunduğu fırsatları değerlendirme konusunda önemli bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin sürdürülebilir başarıya dönüşebilmesi için ürün kalitesi, müşteri deneyimi ve dijital altyapının güçlendirilmesi gibi başlıklarda sürekli yatırım yapılması gerektiği de panelin ortak mesajıydı.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA)
Bu haberin içeriği Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen bilgiler temel alınarak hazırlanmıştır. Panelde yapılan açıklamalar ve paylaşılan veriler DHA muhabirlerinin yerinden aktardığı bilgilere dayanmaktadır.