Türkiye‘nin havacılık ve savunma sanayiinin öncü kuruluşlarından Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TUSAŞ) ile ulusal havayolu şirketi Türk Hava Yolları (THY) arasında büyük umutlarla başlatılan eğitim uçağı üretim projesi, beklenmedik bir şekilde rafa kalktı. Haberaeo‘dan Güntay Şimşek‘in özel haberine göre, geçtiğimiz yıl mayıs ayında imzalanan ve 20 adet tek motorlu pilot eğitim uçağının üretimini kapsayan bu anlaşma, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB)‘nin kaynakları daha verimli kullanma ve mevcut projelere odaklanma stratejisi çerçevesinde durduruldu.
Şimşek, durdurma kararının SSB kaynaklarından edindiği bilgilere dayandığını belirtirken, TUSAŞ‘ın, özellikle KAAN, ANKA 3, helikopter projeleri ve uzay sektörüne yönelik çalışmalara odaklanması gerektiğinin altını çizdi. Bu durum, TUSAŞ‘ın sivil havacılık alanında güçlü bir giriş yapma planlarını da etkilemiş oldu.
İmzaların atıldığı anlaşma, THY‘nin pilot yetiştirme alanındaki önemli bir adımı temsil ediyordu. THY Uçuş Eğitim ve Havalimanı İşletme AŞ (TAFA) için TUSAŞ tarafından üretilmesi planlanan eğitim uçakları, yıllık 200 adet üretim kapasitesiyle dünya pazarına sunulacak ve Türkiye‘nin bu alandaki rekabet gücünü artıracaktı. TUSAŞ‘ın özgün tasarımı ve teknolojisiyle hayata geçirilecek olan bu uçaklar, TAFA‘nın eğitim filosunu güçlendirecek ve mevcut uçakların yerini alacaktı.
TUSAŞ ve THY yöneticileri Ahmet Bolat ve Temel Kotil‘in imzalarıyla resmiyet kazanan bu projenin, 2026 ve 2027 yıllarında ilk teslimatlarıyla başlaması planlanmıştı. Toplamda 20 adet uçağın teslim edilmesi ve başarılı bir verimlilik sağlanması durumunda, TAFA‘nın tüm eğitim uçaklarını TUSAŞ‘tan temin etmesi ve mevcut uçak filosunu yenilemesi öngörülüyordu.
Bu gelişme, Türk havacılık ve savunma sanayii için önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyordu. TUSAŞ‘ın sivil havacılık sektöründe de iddialı bir oyuncu olma yolunda attığı bu adım, projenin askıya alınmasıyla birlikte büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Türkiye‘nin havacılık alanındaki yenilikçi projelerinin ve global pazardaki rekabetçiliğinin artırılmasına yönelik bu tür girişimlerin, ilerleyen dönemlerde farklı formatlarda yeniden değerlendirilmesi bekleniyor.