Türkiye’deki yüksek enflasyon ve maliyet artışları, gayrimenkul piyasasında dikkat çekici değişikliklere neden oluyor. Avrupa şehirleri ile rekabet halinde olan Türkiye’deki konut fiyatları, son verilere göre ciddi bir artış gösterdi. Bu artışın bir sonucu olarak, bir konutun pazarlama süresi Türkiye genelinde bir yılda 60 günden 86 güne, İstanbul’da ise 61 günden 91 güne yükseldi.
Ayrıca, konut kredisindeki yüzde 4’lük artış oranları da konuta erişimi zorlaştırarak yatırımcıların tercihlerini etkiliyor. Cornucopia Global Kurucu Ortağı Buse Tanıl Jeffery, bu durumu değerlendirirken, “Yatırımcıların Türkiye’de yeni bir konut almak yerine Avrupa ülkelerinde konut edinme eğilimi her geçen gün artıyor” ifadelerini kullandı.

Dünya genelinde uygun fiyatlı konut eksikliği, küresel konut krizini tetikliyor. Dünya Bankası’nın 2025 tahminlerine göre, 1,6 milyar insan küresel konut sıkıntısından etkilenecek. Uluslararası Para Fonu’nun verilerine göre ise çoğu ülkede konut fiyatları gelirlerden daha hızlı bir şekilde artıyor.
Konut sahipliği oranlarının düşmesi de dikkat çekici bir trend. Türkiye’de TÜİK tarafından yayımlanan “Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri”ne göre, ev sahipliği oranı bir önceki yıla göre 0.8 puan azalarak 2022’de yüzde 56.7 oldu. 2002-2022 yılları arasındaki verilere göre, bu oranın 2002’den beri en düşük konut sahibi olma oranı olduğu belirlendi.
Yüksek faiz oranları, enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle konut talebinde ciddi bir düşüş yaşanıyor. Ancak, yüksek kira getirisi ve daha kısa geri dönüş süreleri nedeniyle gayrimenkul yatırımları Türkiye sınırlarını aşıyor. Bu trendin öne çıkan destinasyonları arasında İngiltere yer alıyor.
Cornucopia Global Kurucu Ortağı Buse Tanıl Jeffery, yatırımcıların tercihlerini değerlendirirken, “İngiltere’deki projelerin Türkiye’deki eşdeğerlerine aynı parayı harcadıklarında yüzde 65’in üzerinde kira getirisi elde edilebilir. Bu durum, Türkiye’deki artan konut fiyatları karşısında yurt dışında yatırım yapmayı daha çekici hale getiriyor. İngiltere’de ev sahibi olmak, Türkiye’ye göre daha mantıklı geliyor. Ev fiyatları düşük olduğu için kira getirisi daha yüksek ve ev fiyatlarının artma potansiyeli daha fazla. İstanbul’da bir evin kendini amorti etmesi uzun yıllar alırken, İngiltere’de bu süre çok daha kısadır” diye konuştu.

Türkiye’de 4.5 milyon TL’ye alınabilecek bir evin ortalama kira getirisi 15-16 bin civarında seyrederken, İngiltere’de aynı fiyata alınabilecek evin kısa dönem kira getirisi daha yüksek düzeyde bulunuyor. Bu durum, yurt dışında gayrimenkul yatırımını daha çekici hale getiriyor. Jeffery, İngiltere’nin hukuki düzeni ve güvenilirliğinin de yatırımcıların tercih sebepleri arasında olduğuna vurgu yaptı. “Yatırımcı için güven ve istikrar büyük önem taşır. İngiltere’nin sabit, güvenilir bir pazar olması, sterlinle kira getirisi elde etmek ve özellikle kuzey bölgesinde erişilebilir fiyatla konut sahibi olma imkanı, Türk yatırımcıları için önemli faktörler arasında” dedi.
Bu gelişmeler, Türkiye’deki konut piyasasının dinamiklerinde yaşanan değişiklikleri ve yatırımcıların uluslararası arenaya yönelme eğilimini gösteriyor. Türk yatırımcılar, daha cazip şartlar ve yüksek getiri potansiyeli sunan yabancı piyasalara yönelerek portföylerini çeşitlendirmeyi hedefliyorlar.