Türkiye‘de yapay zeka alanındaki gelişmeler ve bu teknolojinin toplum üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazanıyor. Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) kurucusu Halil Aksu‘nun açıklamaları, bu alanda Türkiye‘nin uluslararası arenada nasıl bir konumda olduğunu ve yapay zekanın hem fırsatlarını hem de olası risklerini gözler önüne seriyor.
Halil Aksu‘ya göre, Türkiye yapay zeka liginde ABD, Çin, İngiltere gibi devlerin ardından ikinci ligde yer alıyor. 2017 yılında sadece 12 olan yapay zeka girişimlerinin sayısı bugün 400’e yaklaşmış durumda. Bu girişimlerin birçoğu yurt dışına ihracat yaparak Türkiye‘nin bu alandaki kapasitesini gösteriyor. 2021 yılında yayınlanan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi ise Türkiye‘nin bu alana verdiği önemi ve gelecekteki hedeflerini ortaya koyuyor.
Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) kurucusu Halil Aksu, yapay zekanın getireceği değişikliklere dikkat çekerek, “Sizin mesleğinizi yapay zeka elinizden almayacak ama sizin işinizi yapay zekayla sizden daha iyi, daha hızlı, daha verimli yapabilen bir insan, sizin işinizi elinizden alacak” ifadesini kullanıyor. Bu durum, otomasyona uygun meslek gruplarının gelecekteki iş güvencesi açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Yapay zekanın yanlış ellere geçmesi durumunda ise büyük zararlar meydana gelebileceği konusunda uyarılarda bulunan Aksu, etik ve hukuki düzenlemelerin büyük önem taşıdığını vurguluyor. “Otonom araçların çarpışmasından menkul değerler piyasalarının manipülasyonuna kadar, yanlış kanser teşhislerinden sahte veya yalan içeriklerin yaygınlaşmasına kadar, istihdamı yok etmesinden özellikle de askeri alanda tehlikeli ve otonom sistemlerin başına buyruk hareket edip felaketlere neden olmasına kadar pek çok alanda, yapay zeka ters ve yıkıcı sonuçları olabilir.”
Yapay zeka, dezenformasyon konusunda da önemli bir rol oynayabilir. Ancak Aksu, sorumluluğun büyük ölçüde sosyal medya şirketlerinde olduğunu belirtiyor. Bu şirketlerin iş modelleri ve ahlaki pusulalarının problemli olduğunu ifade eden Aksu, gerçek ile sahte bilgiyi ayırt edebilmek için yapay zeka kullanımının potansiyelini vurguluyor.
Bunun yanında, Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) kurucusu Halil Aksu yapay zekanın deprem tahmininde de önemli bir rol oynayabileceğini, sahadan toplanan veriler ve istatistiki modellerle desteklenen öğrenen sistemler ve gelişmiş algoritmaların insan aklından daha iyi sonuçlar verebileceğini söylüyor.
Türkiye‘nin yapay zeka alanındaki ilerlemesi umut verici olmakla birlikte, bu teknolojinin getireceği değişimlerin toplum ve iş dünyası üzerindeki etkileri dikkatle incelenmeli. Özellikle etik ve hukuki düzenlemelerin önemi, yapay zekanın olası negatif etkilerini minimize etmek için vurgulanmalıdır.