Tıp dünyasının önde gelen uzmanları, Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 1. Aşı ve Aşılamanın Önemi Günleri Sempozyumu’nda bir araya gelerek aşıların sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Sempozyumda çocukluktan yetişkinlik dönemine kadar aşılamanın önemine dikkat çekilirken, aşıların toplum sağlığına katkıları ele alındı.
Sempozyumun açılış konuşmasında yer alan İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Aydın, “Aşılar sayesinde birçok bulaşıcı hastalık dünya çapında büyük ölçüde kontrol altına alınmıştır” dedi. Çiçek hastalığının dünyada tamamen yok edilen ilk bulaşıcı hastalık olduğuna vurgu yapan Aydın, polio, kuş gribi ve kızamık gibi hastalıkların aşı sayesinde ciddi oranda azaldığını belirtti. Aydın, “Aşıların toplumlara sağladığı en büyük avantajlardan biri, bulaşıcı hastalıkların yayılımını durdurması ve bireyler arasında koruyucu bağışıklığın oluşmasıdır” ifadelerini kullandı.
İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Camcıoğlu ise ergenlik döneminde yapılan aşıların önemine dikkat çekti. Kızamık, rotavirüs ve meningokok gibi hastalıklara karşı geliştirilen aşıların toplum sağlığındaki yerini vurgulayan Camcıoğlu, “Bir ülkede ortaya çıkan bir virüs, kelebek etkisiyle tüm dünyayı etkileyebilir. Polio hala bir tehditse, bu tüm dünya çocukları için risk anlamına gelir” dedi. Camcıoğlu, özellikle ergenlik döneminde yapılan Td, Tdap, Hepatit B ve influenza gibi aşıların yüksek koruyucu etkilerinin altını çizdi.
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özge Ünlü, aşıların antibiyotiklere olan ihtiyacı azalttığını ve bu yolla antimikrobiyal direnci önlemeye katkı sağladığını ifade etti. Ünlü, “Antibiyotik kullanımının sınırlandırılması, ilaca dirençli mikroorganizmaların yayılmasını engeller” diyerek aşının enfeksiyonların önlenmesindeki etkili rolünü vurguladı.
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, erişkin aşılamasının toplum sağlığı açısından yetersiz kaldığına dikkat çekerek, bu durumun bazı hastalıkların çocukluk döneminden ileri yaşlara kaymasına neden olabileceğini belirtti. Badur, “Avustralya’daki çalışmalar, boğmaca gibi hastalıkların artık ileri yaş gruplarında daha sık görüldüğünü gösteriyor” dedi. Aşılamanın ileri yaşlarda tetanoz, boğmaca ve influenza gibi hastalıklara karşı önemli bir koruma sağladığını kaydeden Badur, bu hastalıkların ölümcül sonuçlar doğurma riskine değindi.
Aşıların geliştirilme süreçlerini ele alan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Klinik Farmakoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yağız Üresin, klinik faz çalışmalarının etik kurallar çerçevesinde ilerlediğini belirtti. Aşı geliştirmenin ilaç geliştirmeden farklı yönlerine değinen Üresin, “Her yeni aşı, kapsamlı bir test sürecinden geçmek zorundadır. Bu süreç, halk sağlığı güvenliği açısından kritik öneme sahiptir” dedi.
Sempozyumun son oturumunda konuşan NTV Sağlık Muhabiri Melike Şahin, medyada aşıların nasıl ele alındığını tartışırken, Covid-19 sürecindeki yanlış bilgilerin topluma etkilerine değindi. Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Eran ise “Aşı karşıtlığı” konusunu ele alarak bilimsel gerçeklerle bu karşıt görüşlere cevap verdi. Eran, “Aşılar insanlık tarihinin en büyük sağlık buluşudur” diyerek sözlerini noktaladı.
Toplantı sonunda katılımcılar toplu hatıra fotoğrafı çektirdi.