ABD Texas merkezli girişim borçlanma (venture debt) şirketi Tacora Capital, yeni bir SEC dosyasıyla ortaya çıkan bilgilere göre ikinci fonu için 268,7 milyon dolar toplamış bulunuyor. 2021 yılında kurulan ve merkezi Austin kentinde bulunan şirket, borç finansmanı modelini kullanarak girişimlere nakit sağlıyor ancak bu süreci, geleneksel risk sermayedarlarının yaptığı gibi şirket hissesi satın alarak yürütmüyor. Böylece, büyüme sermayesine ihtiyaç duyan şirketlerin ortaklık payı seyrelmemiş oluyor. İlk fonunu 2022’de açıklayan Tacora Capital, söz konusu dönemde toplam yaklaşık 350 milyon dolar toplamış ve bu meblağın 250 milyon dolarının Peter Thiel tarafından sağlanması, o dönem Bloomberg tarafından “unusually large investment” şeklinde yorumlanmıştı. Thiel’in bu son fondaki rolü ise belirsizliğini koruyor; zira söz konusu başvuruda yalnızca 28 isimsiz yatırımcıdan bahsediliyor.
Tacora Capital kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Keri Findley, ilk fonun başarıyla devreye alınması ve “flexible, non-leveraged” finansman seçeneklerine olan talebin artması sayesinde, bu ikinci fonu oluşturmaya karar verdiklerini belirtiyor. Findley, daha önce hedge fonu Third Point’te ortak olarak görev yaparken Thiel Capital aracılığıyla Peter Thiel ile tanıştırıldığını ifade ediyor. Ancak yatırımcı tablosunda Thiel’in yeniden yer alıp almadığı konusunda henüz net bir bilgi paylaşılmış değil. Yeni fonla ilgili ayrıntılara kapalı kalmayı tercih eden Findley, mevcut yatırımcıların stratejik yaklaşımlarından ve borçlanma piyasasındaki talebin getirdiği ivmeden memnun olduklarını dile getiriyor.
Girişim borçlanma sistemi, özellikle nakit akışı yaratmada zorluk çeken veya uzun vadeli sermaye ihtiyacı duyan firmalar için oldukça önemli bir kaynak olarak kabul ediliyor. Tacora Capital gibi şirketler, örneğin finans teknolojisi (fintech) veya donanım alanında sermaye yoğun iş modellerine sahip girişimlere odaklanarak uygun şartlarda kredi sağlıyor. Buna karşın sistem, girişimlerin borçlarını geri ödeyebilmeleri konusunda her zaman bir risk barındırıyor. Nitekim, çoğu girişim büyüme aşamasında ciddi düzeyde nakit yakmak durumunda kalabiliyor ve eğer beklenen gelir akışı gerçekleşmezse borçların karşılanması sorun olabiliyor. Bu nedenle Tacora Capital, kendisini “specific, strong assets owned by well-positioned companies” şeklinde tanımladığı varlıkların teminat altına alınması ilkesine bağlı kalarak, yalnızca sağlam ve kendini kanıtlamış şirketlerin üzerinde çalıştığı projelere fon sağladığını vurguluyor.
2022’deki ilk fonun oluşturulması sürecinde Tacora Capital, yatırımcılardan toplanan 350 milyon doları farklı ölçeklerdeki şirketlere kredi olarak sunmuştu. O dönem 250 milyon dolarla en büyük katılımcı olarak öne çıkan Peter Thiel’in, risk sermayesi yatırımlarıyla tanınan profiline rağmen bu ölçekte bir borç fonuna yatırım yapması “unusually large investment” ifadesinin yaygın şekilde kullanılmasına yol açmıştı. Yeni fonda ise benzer bir katılım olup olmadığı henüz net değil. Şirket yönetimi, bu miktarın hangi girişimlere yönlendirilmiş olduğuna dair de ayrıntı paylaşmıyor; yalnızca sermayenin “varlık odaklı” ve “kaldıraçsız” modeller çerçevesinde sağlanacağının altını çiziyor.
Önümüzdeki dönemde Tacora Capital’ın ne tür girişimlerle anlaşıp hangi sektörlerde daha etkin olacağı, piyasanın merak ettiği başlıca konular arasında. Özellikle fintech, donanım üretimi ve yüksek maliyetli proje geliştiren şirketlerin, borç arayışında Tacora Capital gibi varlık teminatlı çözüm öneren kurumlardan yararlanabileceği düşünülüyor. Girişim ekosisteminin küresel çaptaki belirsizlik ortamına rağmen yatırım bulma arayışı hız kesmezken, risk sermayesinin yanı sıra borç temelli modellerin de daha fazla ilgi çekmesi bekleniyor. Şirketin “flexible, non-leveraged” yaklaşımı ve yalnızca “specific, strong assets owned by well-positioned companies” ilkesine bağlı kalarak yatırımları şekillendirmesi, önümüzdeki süreçte girişim finansmanının daha farklı yollarla sağlanabileceğine dair sinyaller veriyor. Böylece kurucusu Keri Findley önderliğinde Tacora Capital, mevcut rekabetçi sahnede kendine özgü metoduyla dikkat çekmeyi sürdürüyor.