Havacılık sektöründe sürdürülebilir yakıt çözümleri geliştiren Berlin merkezli Spark e-Fuels, yenilenebilir enerji kullanımını daha verimli hale getirmek amacıyla 2,3 milyon euro tutarında pre-seed yatırım aldığını duyurdu. Spark e-Fuels, bu finansman ile düşük maliyetli yenilenebilir enerji kullanımındaki engelleri aşmayı ve yakıt verimliliğini artırmayı hedefliyor.
Yatırım turu, Nucleus Capital liderliğinde gerçekleşti ve Zero Carbon Capital, IBB Ventures, Chemovator, Voyagers.io ve 1.5° Ventures tarafından desteklendi. Aynı zamanda, Shell, Lufthansa, BP, Siemens Energy ve McKinsey gibi büyük şirketlerin eski yöneticilerinden oluşan bir grup melek yatırımcı da tura katıldı. Bu isimler, enerji, havacılık ve sanayi inovasyonu alanlarındaki deneyimleriyle şirkete katkı sağlamayı amaçlıyor.
Bu yeni finansmanla Spark e-Fuels, ilk e-yakıt pilot tesisini kurarak ekibini genişletecek ve teknoloji geliştirme ile ticarileşme süreçlerini hızlandıracak. Şirketin CEO’su ve kurucu ortağı Dr. Mathias Bösl, sürdürülebilir havacılık yakıtlarının endüstri standardı haline gelmesi için üretimin ölçeklenebilir ve maliyet açısından rekabetçi olması gerektiğini belirterek, “Teknolojimiz, yenilenebilir enerjiyi talebe duyarlı şekilde entegre ederek bu potansiyeli açığa çıkarıyor” dedi.
2021 yılında Dr. Mathias Bösl, Julia Bauer ve Arno Zimmermann tarafından kurulan Spark e-Fuels, havacılık için sürdürülebilir yakıt üretimini mümkün kılmak adına özel bir e-yakıt teknolojisi geliştiriyor. Şirket, yenilenebilir enerji kaynaklarını daha etkin bir şekilde kullanarak uygun maliyetli üretimi sağlamayı ve net sıfır karbon hedeflerine ulaşmayı amaçlıyor.
Havacılık sektörü, karbon emisyonlarını azaltma konusunda giderek daha fazla baskı altına girerken, Spark e-Fuels, sürdürülebilir havacılık yakıtlarına olan artan talebi karşılamak için maliyet açısından uygun e-yakıt üretimini ölçeklendirmeyi hedefliyor. Şirkete göre, yenilenebilir enerji kaynaklarının sürdürülebilir yakıt üretiminde kullanılması fikri yeni olmasa da, geçmişte bu girişimler kesintili rüzgar ve güneş enerjisinin oluşturduğu zorluklarla karşılaşmıştı. Bu durum, yenilenebilir enerji kaynaklarının en hızlı büyüyen ve en uygun maliyetli seçenekler olmasına rağmen, geleneksel e-yakıt üretim süreçleriyle tam olarak entegre edilememesine neden olmuştu.
Spark e-Fuels, geliştirdiği patentli üretim süreçleri ile bu sorunun üstesinden gelmeyi hedefliyor. Şirket, üretim aşamalarını optimize ederek belirli süreçleri birbirinden ayırıyor ve böylece daha ölçeklenebilir ve maliyet açısından verimli bir sürdürülebilir havacılık yakıtı çözümü sunuyor. Mevcut yöntemlerin aksine, Spark e-Fuels’in yaklaşımı, elektrik ve hidrojenin sürekli olarak sağlanmasına bağlı kalmadan üretim yapabilmeyi mümkün kılıyor. Bu sayede, günlük değişkenliklere ve mevsimsel dalgalanmalara uyum sağlanırken, aynı zamanda maliyetler düşürülüyor ve üretim verimliliği artırılıyor. Bu yenilikçi yöntem, pahalı hidrojen depolama veya şebeke altyapısı ihtiyacını azaltarak e-yakıtları fosil bazlı kerosenin uygun bir alternatifi haline getiriyor.
Spark e-Fuels tarafından geliştirilen teknoloji, yalnızca havacılık sektöründe değil, daha geniş çaplı endüstriyel dönüşümde de kritik bir rol oynuyor. Kimya sektörü, çelik endüstrisinden sonra en büyük endüstriyel sera gazı emisyonu kaynağı olarak öne çıkıyor. Üretim süreçlerinin elektrifikasyona geçişi ile birlikte, talebe duyarlı enerji kullanımı, sektörün enerji ile ilgili emisyonlarını sıfıra indirme hedeflerine ulaşmasında önemli bir araç haline gelecek.
Sürdürülebilir havacılık yakıtlarına yapılan yatırımların toplam değeri şu anda 48,2 milyar euroyu aşmış durumda. Bu yatırım akışı, SAF’ın (Sustainable Aviation Fuel) ticari açıdan uygulanabilir ve küresel emisyon hedeflerine ulaşmak için uzun vadeli bir çözüm olarak kabul edildiğini gösteriyor.
Nucleus Capital’den Isabella Fandrych, Spark e-Fuels’in yenilenebilir enerjiyi kimyasal üretime talebe duyarlı bir şekilde entegre etme yeteneğinin yatırımcılar açısından önemli bir faktör olduğunu belirterek, bu yaklaşımın yalnızca sürdürülebilir havacılık yakıtları için değil, hızla karbon emisyonlarını azaltması gereken kimya sektörü için de büyük bir potansiyel taşıdığını vurguladı.
Bunun yanı sıra, Spark e-Fuels, toplamda yaklaşık 300 bin euro değerinde hibe desteği de kazandı. Şirket, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla desteklenen maliyet etkin üretim yöntemleriyle net sıfır karbon hedeflerine ulaşmaya yönelik çalışmalara hız kazandırmayı hedefliyor.