Skoda, C-SUV segmentindeki ilk tam elektrikli modeli Elroq‘un seri üretimine başladığını duyurdu. Şirketin Çekya‘nın Mlada Boleslav kentindeki ana fabrikasında günlük 600 adet üretilen model, 2024 yılının ilk yarısında Türkiye‘de de satışa sunulacak. Avrupa pazarında tanıtıldığı ilk günden itibaren yoğun ilgi gören ve 2024 sonuna kadar 20 binden fazla sipariş alan Elroq, şirketin elektrikli mobilite vizyonunu bir adım öteye taşıyor.
Fabrikanın mevcut üretim hattında, içten yanmalı motorlu Octavia ve elektrikli Enyaq modelleri ile birlikte üretilen Elroq, bu entegre üretim yapısı sayesinde Skoda‘nın hem maliyet hem de zaman açısından verimliliğini artırıyor. Aynı zamanda, şirketin global sürdürülebilirlik stratejisine katkıda bulunarak çevre dostu yaklaşımını pekistiriyor. Elektrikli mobilitenin yaygınlaşmasına katkı sağlamak adına tasarlanan model, 63 ve 82 kilovat saat (kWh) kapasiteli batarya seçenekleri sunarken, 150 ila 210 kilovat (kW) arasında değişen güç çıkışları ile farklı ihtiyaçlara hitap ediyor.
Skoda‘nın ‘Modern Solid’ tasarım dilini benimseyen ilk model olan Elroq, sürdürülebilir ve yenilikçi malzemelerle donatılmış iç mekanda geri dönüştürülmüş bileşenler kullanıyor. Bu tasarım anlayışı, hem çevresel etkiyi azaltmayı hem de tüketicilere modern bir sürüş deneyimi sunmayı amaçlıyor. Aracın, Uluslararası Uyumlu Hale Getirilmiş Hafif Araç Test Prosedürü (WLTP) döngüsünde 580 kilometreden fazla menzil sunabilen yüksek kapasiteli lityum iyon bataryaları, uzun mesafeli yolculukları daha kolay hale getiriyor. Ayrıca, 175 kW’ye kadar DC hızlı şarj desteği ile 28 dakika içinde bataryanın yüzde 10’dan 80’e kadar dolması mümkün.
Aracın 13 inçlik multimedya ekranı, sezgisel bir kullanım sunarak sürüş deneyimini geliştiriyor. 9,3 metrelik dönüş çapı ile şehir içinde pratik bir kullanım sağlayan Elroq, aynı zamanda uzun yolculuklar için de ideal bir seçenek olarak konumlanıyor. Skoda, bu yeni modeliyle elektrikli mobilite alanında farklı tüketici beklentilerine cevap vermeyi ve global pazardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Şirket, bu stratejik adımla hem teknolojik güncellemeleri yakından takip ettiğini hem de sürdürülebilirliğe olan bağlılığını bir kez daha ortaya koyuyor.