Apple‘ın önümüzdeki hafta gerçekleşecek olan WWDC 2024 açılış konuşmasında büyük bir beklenti hakim. Bu sunum, geçen yılki Vision Pro duyurusundan bile daha yüksek bir baskı altında. Tim Cook ve ekibinin beklentileri karşılaması, piyasada önemli yankılar uyandırabilir.
Pazartesi günü, Apple yapay zeka planlarını açıklayacak. Son birkaç yıldır, Cupertino‘da bu konu büyük bir soru işareti olarak duruyordu. Google ve Microsoft gibi rakipler generatif yapay zeka konusunda önemli adımlar atarken, sektörde genel bir fikir birliği var ki, ChatGPT ve Gemini gibi büyük dil modelleri cihazlarla olan etkileşimimizi derinden etkileyecek.
Apple’ın, OpenAI ile bir ortaklık duyurması ve bu teknolojiyi iPhone ve Mac cihazlarına entegre etmesi bekleniyor. Apple’ın kısa vadeli stratejisi, mevcut özellikler ile generatif yapay zeka arasında derin bir entegrasyon sağlamak olacak ve Siri bu planın merkezinde yer alacak. 2011’de tanıtıldığından beri, Apple Siri‘yi tüm işletim sistemlerinin ayrılmaz bir parçası haline getirmeye çalıştı.
Ancak, aradan geçen 13 yıl içinde Siri, Apple’ın vaat ettiği devrimi gerçekleştiremedi. Bunun birçok nedeni var, ancak en önemli neden yetenek eksikliğiydi. Yapay sesli asistan kavramı, Siri‘den çok önce var olmasına rağmen, kimse bu sorunu tam olarak çözemedi. Telefon üreticileri ve uygulama geliştiricileri akıllı telefonları her şey cihazlarına dönüştürdükçe, bu asistanların işleri giderek daha karmaşık hale geldi.
Stanford Araştırma Enstitüsü‘nün çalışmaları ne kadar etkileyici olsa da, sürtünmesiz bir deneyim için gereken teknoloji henüz hazır değildi. Siri‘nin kurucularından Norman Winarsky, 2018 yılında temel sorunu dile getirerek, Apple’ın başlangıçta daha sınırlı bir asistan planladığını belirtti: “Bunlar zor problemler ve milyar insana hitap eden bir şirket olduğunuzda, problemler daha da zorlaşıyor. Muhtemelen ulaşamayacakları bir mükemmeliyet seviyesi arıyorlar.”
Generatif yapay zeka da henüz bu mükemmeliyet seviyesine ulaşmış değil. Hallüsinasyonlar hala bir sorun. Bu nedenle, son birkaç yılın büyük heyecanına rağmen, hala bebek adımları aşamasında olduğumuzu söylemek doğru olur. Google, bu konuda fazlasıyla agresif davranmış gibi görünüyor. En iyi örnek, şirketin Gemini sonuçlarını arama motorunun en üstünde göstermesi.
Dünyanın en yaygın arama motorunda bir şey önceliklendirildiğinde, insanlara yanlış bilgi vermemesi gerekir. Google, Gemini sonuçlarını “Search Labs” ürünü olarak etiketlese de, kullanıcıların çoğu bu terimin ürün olgunluğu anlamına ne geldiğini tam olarak anlamıyor ve daha fazla bilgi almak için tıklamakla uğraşmıyor.
Son birkaç yılda, büyük dil modellerinin sonuçlarını “sihir” olarak tanımlayan birkaç araştırmacıyla tanıştım. Bu, alanda yapılan tüm harika çalışmalara bir eleştiri değil, sadece teknolojinin hakkında hala bilmediğimiz çok şey olduğunun bir farkındalığı.
Arthur C. Clarke en iyi şekilde ifade etti: “Yeterince ileri düzeyde bir teknoloji, sihirden ayırt edilemez.”
Google, Gemini‘yi Android‘e entegre etme konusunda daha kasıtlı bir yaklaşım benimsedi. Asistanı tamamen değiştirmek yerine, generatif yapay zeka platformunu farklı uygulamalara entegre etti. Kullanıcılar ayrıca Gemini‘yi Asistan düğmesine atayarak varsayılan olarak yapabilirler. Bu uygulama, en azından şu ana kadar, kullanıcının kasıtlı bir eylemini gerektiriyor.
Her ne kadar Gemini henüz Android‘i tamamen fethetmemiş olsa da, Google açıkça yakın bir gelecekte Asistan‘ı tamamen değiştireceğine işaret ediyor. Geçen ayki I/O‘da bu yönde bir duyuru beklesem de, Gemini‘nin pişmesi için daha fazla zaman tanıması iyi oldu.
Asistan adının devam edip etmeyeceği nihayetinde bir marka kararıdır. Apple, Siri adına oldukça bağlı. Sonuçta, tüketicilere ürünü tanıtmak için on yılı aşkın bir süre harcadı. Ancak, generatif yapay zeka er ya da geç akıllı asistan alanını ele geçirecek.
Sesli asistanlar genel olarak varoluşsal bir an yaşıyor. Akıllı hoparlörler, Siri, Alexa ve Google Asistan gibi platformların daha geniş bir göstergesi oldu. Pandemi sırasında yükselişe geçen gönderimler, şimdi düşüş eğiliminde. Bu kategoriyi mahkum olarak nitelendirmek haksızlık olur, ancak doğru bir destek olmadan uzun vadede zorlanacaklar.
Generatif yapay zeka, mantıksal bir halef olarak öne çıkıyor, ancak bu modeller etrafında inşa edilen ilk donanım cihazları, Humane Ai Pin ve Rabbit R1 gibi, henüz bu teknolojinin genel kullanıcılar için tutarlı bir deneyim sunmadan önce ne kadar yol kat etmesi gerektiğini göstermiştir.
Apple, pazartesi günü nihayet kartlarını gösterecek. Söylentiler, elektrikli araç projesinin başarısızlığının ardından birçok çalışanın generatif yapay zeka operasyonlarına kaydırıldığını gösteriyor. Tüm işaretler, Apple‘ın rekabete önemli bir başlangıç verdiğini gösteriyor. Bu nedenle, en mantıklı hamlesi OpenAI gibi bir güçlü oyuncu ile ortaklık kurmak.
Siri‘nin satın alındığı duyurulduktan kısa bir süre sonra, Steve Jobs şirketin Google‘ı kendi oyununda yenmeye çalışıp çalışmadığı sorulduğunda, “Bu bir yapay zeka şirketi,” dedi. “Arama işine girmiyoruz. Umurumuzda değil. Diğer insanlar bunu iyi yapıyor.”
Şirketin generatif yapay zeka yaklaşımı şu anda aynı noktada. Bu aşamada, Apple, OpenAI‘yı kendi oyununda yenemez, bu yüzden iş birliği yapıyor. Ancak, mevcut modellerin en iyileri bile, mevcut akıllı asistanların yerini tamamen alabilecekleri noktaya gelmek için hala uzun bir yol kat etmesi gerekiyor.