Team8 denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri Nadav Zafrir olsa da, grubun en büyük çıkışlarına yön veren isimlerden biri de Sarit Firon. Team8 Capital’in yönetici ortaklarından biri olan 58 yaşındaki Firon, İsrail’in en deneyimli yatırımcıları arasında yer alıyor. Grubun bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük iki satışı—Dig ve Talon’un Palo Alto Networks tarafından toplamda 1 milyar dolara satın alınması—onun liderliğinde gerçekleşti.
Bu satışlar, Team8 Capital’in savaş döneminde tamamladığı tek işlem değil. Geçtiğimiz temmuz ayında, insurtech girişimi Planck, Applied Systems tarafından 300 milyon dolara satın alındı. Bu satın alımın ardından, Applied Systems, İsrail’de bir Ar-Ge merkezi kurarak operasyonlarını genişletti.
2014 yılında Nadav Zafrir tarafından siber güvenlik şirketleri için bir hızlandırıcı olarak kurulan Team8, 2020’de Sarit Firon’u geleneksel bir girişim sermayesi operasyonu başlatmak üzere ekibe kattı. Firon, Liran Grinberg ve Hadar Siterman Norris ile birlikte Team8 Capital’in ilk fonunu tamamladı, savaş sürecinde ikinci fonu oluşturdu ve şimdi yeni bir fon için hazırlıklara başladı.
“Fonun iyi performans gösterdiğini biliyordum ama yatırımcılar bana standart getiri metriklerinde herkesten daha iyi olduğumuzu gösterene kadar tam olarak farkında değildim” diyen Firon, fonun bugüne kadar yalnızca bir şirketinin anlamlı bir getiri sağlamadan çıktığını belirtiyor.
Girişimcilerin direnci ve toparlanma süreci
Firon, İsrail’de son dönemde yaşanan zorluklara rağmen girişim ekosisteminin hızla toparlandığını söylüyor. “Yabancı yatırımcılar hala İsrail’i, ABD’den sonra en önemli teknoloji merkezi olarak görüyor ve güvenlerini koruyor” diyor. Son dönemde Sequoia ve Greylock gibi büyük yatırım fonlarının İsrail’de ofis açtığını hatırlatıyor.
2024’ün ilk aylarından itibaren teknoloji sektöründeki toparlanmanın beklenenden hızlı olduğunu belirten Firon, “İlk başta kimse savaşın ortasında bu toparlanmanın nasıl gerçekleştiğini anlayamadı. Ancak benim açıklamam, kurucuların ve çalışanların kararlılığı” ifadelerini kullanıyor. Viola girişim sermayesi şirketinin savaşın ilk aylarında başlattığı “Israeli tech delivers, no matter what” kampanyasına atıfta bulunarak, bu ifadenin oldukça yerinde olduğunu dile getiriyor.
2025 için beklentiler ve yatırım dalgası
Firon, savaşın sona ermesi durumunda 2025’in daha güçlü bir yıl olacağını düşünüyor. Ancak savaşın devam etmesi halinde bu toparlanmanın 2026’ya erteleneceğini belirtiyor. “Savaş biterse daha fazla yatırımcı geri dönecek. Hala geçmiş yıllardaki seviyeye ulaşmış değiliz, dolayısıyla büyüme için alan var” diyor.
Özellikle yeni girişimlerin sayısında artış beklediğini söyleyen Firon, “Pek çok girişimci yedek asker olarak görevdeydi ve fiziksel ya da duygusal olarak şirket kurmaya uygun değildi. Ancak şimdi geri dönüyorlar ve ellerinde yeni fikirler var” diyor.
Son dönemde fon toplama sürecinde değerlemelerin düşmesine de değinen Firon, Rapyd’in geçtiğimiz yıllarda 10 milyar dolar değerlemeye ulaştığını, ancak son turda 3.5 milyar dolar seviyesine gerilediğini hatırlatıyor. “İyi şirketler hâlâ fon topluyor ancak geçmişe kıyasla daha düşük değerlemelerle” diyerek mevcut piyasa dinamiklerine dikkat çekiyor.
Firon’un kariyer yolculuğu ve sektördeki yeri
Firon, girişim sermayesi sektörüne girişimci olarak değil, 30 yılı aşan bir kariyerin ardından girdi. RAD Group’ta CFO olarak çalıştıktan sonra Radcom’un halka arz sürecini yönetti ve daha sonra P-Cube’un Cisco‘ya 200 milyon dolara satışı sürecinde finans lideri olarak görev aldı. Bu satış işlemi sırasında üçüncü çocuğunu doğurduğunu belirten Firon, yatırım dünyasına girmeden önce iş dünyasında farklı roller üstlendi.
2012 yılında Datorama adlı genç bir girişime 140 bin dolar yatırım yaptı. Altı yıl içinde bu yatırım, Salesforce’un şirketi 800 milyon dolara satın almasıyla 14 milyon dolarlık bir geri dönüş sağladı. Firon, bu satışın kariyerindeki en büyük başarı hikayelerinden biri olduğunu vurguluyor.
Team8‘e katılmadan önce Cerca adlı bir fonun ortağı olan Firon, burada genellikle yönlendirme yapmadan fon toplama süreçlerine katıldı. Ancak Team8’e katıldığında, yatırım yaptığı şirketlerde daha aktif bir rol almak istediğini belirtti.
Savaş sırasında girişimcilere destek
Savaş sürecinde birçok girişimcinin yedek asker olarak uzun süre görev aldığını belirten Firon, bazı şirketlerde doğrudan yönetici olarak destek verdiklerini söylüyor. “Fonumuzda kurucuların yedek hizmette olduğu birkaç şirketimiz var. Kurucu ekiplerin tamamının görevde olduğu durumlarla karşılaştık. Bu süreçte biz devreye girdik ve şirketlerin zarar görmesini önlemeye çalıştık” diyor.
Girişimcilerin geri döndüğünde şirketlerini daha büyük bir tutkuyla yönettiklerini belirten Firon, “Şaşırtıcı bir şekilde, 2024’te en iyi sonuçları alan şirketler, kurucularının askerden döndüğü şirketler oldu. Gerçekten hayatlarının projesi gibi hareket ettiler” diyor.
Kadın girişimcilerin sektördeki yeri
Sektörde kadın girişimcilerin sayısının hâlâ düşük olduğunu vurgulayan Firon, Team8 portföyündeki 25 şirketten yalnızca ikisinin kadın kurucular tarafından yönetildiğini belirtiyor. Ancak kadınların teknoloji alanında daha fazla yer almaya başladığını ve bu durumun gelecek yıllarda değişeceğini öngörüyor.
Firon, İsrail teknoloji ekosisteminin geleceğine olan güvenini koruyor ve girişimcilerin, savaşın ardından yeni fırsatlar yaratacağını düşünüyor. “Bu sürecin sonunda İsrail’de yeni bir büyüme dalgası göreceğimize inanıyorum” diyerek sektöre dair iyimserliğini ortaya koyuyor.