Türkiye’nin en önemli sporcularından biri olan Cemre Özdemir ile dünü ve bugününe dair konuştuk. Şampiyon Sporcu Cemre Özdemir kimdir? Başarısının ardındaki sır nedir?
1. Cemre Bey bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Adım Cemre Özdemir. Daha sonra adımı Cemre Demir Özdemir olarak değiştirdim. İstanbul doğumluyum. Kendimi tanımladığım ve ait hissettiğim tanımlama; profesyonel sporcu. Finans kaynağım “Özdemir Grup”. İlaç, İnşaat, otomotiv gibi ve daha bir çok alanda faaliyet gösteren bir holdingin yönetim kurulu başkanlığını yapmaktayım.
Eğitimim, Bilgisayar Mühendisliği programı dalında oldu. Beraberinde işletme, AÖF işletme bölümlerini de okudum. Eğitimim konusunda bir dönem kendimi yetersiz hissettiğim oldu. İstanbul Üniversitesi’ne girdim ve Tarih bölümünde okudum. Daha sonra da Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümüne kayıt yaptırdım. Farsça, İtalyanca ve İngilizce dillerini bilmekteyim. Bilinen aksine aslında Türkçe, ana dilim değil.
2. Mesleğinize ilginiz ilk ne zaman başladı? Çocukluk bağlantısı nedir? Aileniz destek oldu mu?
Aslında bir iş adamı olmama rağmen, kendimi tanımlama biçimim sporcu kimliğim üzerine ve soruya o pencereden cevap vereceğim.
İlk defa yazlıkta bir aile tatili sırasında 3 ya da 5 yaşlarındayken televizyonda Arnold Schwarzenegger’in Conan filmi ile karşılaşmam ile gerçekleşti. Her şeye o gün ne olacağıma karar verdiğimi söyleyebilirim. Müteakip yıllarda bunun arayışında oldum ve bunun için mücadele verdim. Beni yetiştiren insanlar her konuda yanımda olmuşlardır ama ne yazık ki vücut geliştirme konusu bunların dışındaydı. Fakat şu an bir çocuğum olmamasına rağmen onları anlayabiliyorum. Ben de olsam aynısını yapardım sanırım.
3. Başarıya nasıl ulaştınız?
Adı olan, bir şeyleri başarmış, bir yerlere gelmiş birçok kişinin biyografisini okuyarak başladım. Başarının bir sonuç olmadığını bir yolculuk olduğunu anladım. İçgüdüsel olarak, öğrenebileceğim ne varsa öğrenmeye çalıştım.
4. Başarı yolculuğunda kimleri örnek aldınız?
Kesinlikle hayatımda başarılı idol olarak gördüğüm en önemli kişi hep Arnold Schwarzenegger olmuştur. Arnold’u, Arnold yapan sadece bir vücut geliştirme şampiyonu olmamasıdır. En çok örnek aldığım yanı ise buydu.
5. Sektörünün avantajları ve dezavantajlarını sayabilir misiniz?
Sektörün dezavantajlarının başına dezenformasyon geliyor. Herkes spor kariyeri yapmaya çalışıyor. Spor salonları, vücutlarını geliştirdikten sonra başarıya ulaşacaklarını sanan bir çok insan profili ile dolu. Ancak kaçırdıkları nokta; ağırlık kullanılarak vücut geliştirdikten sonra vücudu hangi alanda kullanacaklarıdır. Eğer o alanı var edecek bilgi birikimleri yoksa sektör, dezavantajlarıı göstermeye başlayacaktır. Obsesif bir şekilde yapılırsa bu spor, kişiyi toplumdan soyutlar ve akabinde kişi başarısız olur. Çünkü bu spor antrenman ve beslenme düzeni ile ilgili olarak birey yaşamının tamamını etkilemektedir.
Doğru kullanımı ile yapılan iyi bir form ya da sporcu yarışma kariyeri ise avantajlar ile doludur. Vücut geliştirme birçok yaşamı olumlu yönde değiştirmiş ve etkilemiştir.
6. Size destek olan kişiler oldu mu? Adlarını anmadan geçemeyeceğiniz kişileri sayar mısınız?
Bana destek, bana insan olmayı öğreten dedem ile başlar. Sonrasında bana vücut geliştirmeyi ilk öğreten efsane isim Devlet Sporcusu Hakan Gümüş olmuştur. Ondan sonraki hayatımdaki başarılarda rol oynayan en önemli kişi Murat Tonya olmuştur. Milli sporcu ve dünya şampiyonluğu elde etmiş bu büyük adam bana zor bir dönemimde tüm kapılarını açmış ve tüm mesaisini bana harcamıştır.
Murat Tonya tüm iş ve aile hayatını benim için koordine etmiştir. Bunun karşılığında hiç bir şey almayarak kazanmamı sağlamıştır. Bu kadar emek sonucunda, vücut geliştirmenin kralı olarak bilinen Ronnie Coleman gibi çok önemli bir otoritenin bile beğenisi kazanılmıştır. Bana duyduğu bu inanç kendime olan özgüvenimi geri getirerek adı olan bir sporcu olmamı sağlamış ve iş dünyasındaki başarılarımın arkasındaki kilometre taşlarından biri olmuştur.
7. Geleceğe yönelik ne gibi düşünceleriniz ya da projeleriniz var?
Eğitim konusunda sosyoloji doktorası yapmayı planlıyorum. Geleceğe yönelik olarak İtalya’da kurduğum bir film şirketim var. Orada üzerinde henüz çalıştığımız bazı film projelerimiz var. Gelecekte yapmak istediğim, dönemlik filimler değil kült olacak filimler yapmak. Zamanla değeri ortaya çıkacak filmler yapmak istiyorum. Bunun için de detaylı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
8. Türkiye’deki genç sporculara neler tavsiye edersiniz?
Genç girişimcilere en önemli tavsiyem; sadece güvenilir biri olmak için çalışsınlar. Okumak her şey demek değildir. Nazi döneminde Almanya’da en büyük mühendisler iş başındaydı ama mühendisliklerini ve pozitif bilimi daha çok insan öldürmek için kullandılar. Tek başına para da bir işe yaramaz. Bir iş masasına oturduğunuzda entelektüel bilgi birikiminiz yoksa kimse size saygı duymaz. İyi bir form ya da fizik, adabı muaşeret bilmedikten sonra bir işe yaramaz. Yani kısacası aslında sadece insan olmak yeterli. Aradığınız her şey sonra sizi buluyor.
9. Sizin sektörünüzde alanında kendini geliştirmek isteyen kişilere ne tür önerilerde bulunursunuz?
Spor konusunda tavsiyem; sporu başkaları için değil spor için yapmalarıdır. Üzülerek söylüyorum ki Instagram gibi platformlar faaliyetlerine son verse, Türkiye’de sporcu sayısı %10’a düşer. İş dünyasında ise ilk amacınız para olmamalı.
