ResiQuant, afet riski altındaki bölgelerde faaliyet gösteren konut sigortacılarına yönelik veri analizini yeniden şekillendirmek üzere LDV Capital liderliğinde gerçekleşen yatırım turunda 4 milyon dolar fon sağladı. Yatırıma ayrıca Foothill Ventures, Pear VC, Alumni Ventures ve çeşitli melek yatırımcılar da katıldı. Şirket, bu fonu mühendislik ve yapay zeka ekiplerini büyütmek ve özellikle deprem, kasırga ve yangın gibi felaketlerin yoğunlaştığı ABD pazarlarında sigorta taşıyıcılarını desteklemek amacıyla kullanacak.
Bina seviyesinde analizler sunuyor
ResiQuant, geleneksel veri kaynaklarının genellikle tespit edemediği yapısal zafiyetleri ortaya çıkarmayı hedefleyen bir teknoloji altyapısı sunuyor. Geliştirdikleri özel yapay zeka ajanları, saha inceleme fotoğrafları, hava görüntüleri ve halka açık görselleri analiz ederek binaların afetlere karşı dayanıklılıklarını değerlendiriyor. Şirketin bu yaklaşımı, binaların afet sırasında ayakta kalmasını sağlayan kritik yapısal özelliklerin belirlenmesinde mühendislik odaklı bir bakış sunuyor. Bu sayede sigorta şirketlerinin daha isabetli kararlar alması ve riskli bölgelerde çekilmek zorunda kalmadan poliçe düzenleyebilmesi amaçlanıyor.
ResiQuant CEO’su Dr. Omar Issa, bu kapsamda, “Sigorta şirketleri milyar dolarlık risk değerlendirmelerini eksik verilerle yapıyor. Biz bu tabloyu değiştiriyoruz,” açıklamasında bulundu. Şirketin danışmanlarından Dr. Laurie Johnson ise afetlerin artan sıklığına dikkat çekerek, mühendislik temelli veri analizinin sigorta sektörü için kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı.
Akademik kökenli bir iş birliğinin ürünü
Dr. Omar Issa ve Dr. Francisco Galvis, Stanford Üniversitesi Blume Earthquake Engineering Center’da tanışarak bu projeye temel oluşturan mühendislik çalışmalarına 2020 yılında başladılar. Dr. Issa, UCLA’da Prof. Henry Burton’ın yanında yürüttüğü deprem araştırmalarıyla tanınıyor. Dr. Galvis ise memleketi Kolombiya’daki deprem tecrübeleriyle şekillenen mühendislik kariyerinde, yapısal arızaların nedenlerini analiz etmeye odaklandı.
Pandemi döneminde birlikte aynı laboratuvarda çalışma izni alarak gece geç saatlere kadar modellemeler geliştiren ikili, San Francisco’daki çelik yapı sistemlerinden, afet sonrası iyileşme süreçlerine kadar çeşitli konularda uzmanlık geliştirdi. Bu deneyimlerin sonucunda, ResiQuant’ın çok tehlikeli bölgelerde bile binaların dayanıklılığını nesnel ölçütlerle değerlendiren teknolojisi ortaya çıktı.
Sahadan gelen deneyimle güçlendirildi
Kurucular, teorik altyapının yanı sıra birçok gerçek afet sonrası saha incelemesine de katıldı. 2019 Ridgecrest Depremi, 2022 Michoacan Depremi (Meksika), 2022 Hurricane Ian, 2022 Hurricane Nicole ve 2023 Kahramanmaraş Depremi gibi felaketlerde yer alan ekip, binaların neden yıkıldığını yerinde gözlemleme imkânı buldu.
Bu deneyimler, platformun geliştirilmesinde doğrudan etkili oldu. ResiQuant, şu anda çok haneli konutlardan tekil yapılar kadar geniş bir aralıkta deprem riski değerlendirmesi sunarken, sistemin yangın ve fırtına gibi diğer afet türlerine entegre edilmesi de planlanıyor.
LDV Capital’in kurucusu Evan Nisselson, ResiQuant’ın özellikle görüntü teknolojisi ve yapay zekayı birleştiren vizyonunu desteklediklerini belirterek, “Sigorta sektörü dijital dönüşümün eşiğinde” dedi.