Türk rapçi Oğuz Bağator (Ofsob) hayatına dair önemli dönüm noktalarını n24’e değerlendirdi. Oğuz Bağator kimdir? Nerede doğdu ve nasıl başarılı bir rapçi oldu? Tüm detaylar özel röportajımızda.
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Sosyal medyada Ofsob adı ile genelde tanınıyorum. Gerçek adım Oğuz Bağator. 13 Ocak 1992 yılında Belçika’nın Dendermonde şehrinde doğdum. Ortaokul çağlarımda “MC”olarak rap hayatıma başladım. İlk kaydımı 2006 senesinde gerçekleştirdim. Birçok şirkette güzel yerlerde çalıştım.

Mesleğinize ilginiz ilk ne zaman başladı? Çocukluk bağlantısı nedir? Bu süreçte aileniz destek oldu mu?
Aslında mesleğime olan ilgim küçük yaşlardan itibaren vardı. Okul hayatımla birlikte mesleğime olan merakım artmış ve kendimi geliştirmeye başlamıştım. Hayatım boyunca ailemin bana olan desteğini her zaman hissettim, tabi ki bu destek müziğe olan ilgimde de büyük etki yarattı. Küçüklüğümden beri müzisyenliğe karşı ailem hep yanımda oldu.
Başarıya nasıl ulaştınız? Adım adım anlatır mısınız?
Başarıya ulaşmak benim için kolay olmadı. Her zaman çalıştım, sınırlarımı ve yeteneklerimi zorladım. Her gün daha fazla çalıştım ve böylece kendimi geliştirdim. Ama başarımda büyük adımları 2017-2019 yıllarında sağladım. Belçika’da büyük organizasyonlar düzenledim. Ece Seçkin, Tuğçe Kandemir ve Velet gibi ünlü meslektaşlarımı misafir ettim. Arkadaşlarım ile birlikte bu kültürün büyük bir parçası olduk. ‘Gaza gelme’ parçamız ile başarımın tepe noktalarına çıkma fırsatım oldu.

Rap serüveninizde kimleri örnek aldınız?
Açıkçası hayatımda asla örnek alınacak birilerini aramadım aksine hep örnek olmak istemişimdir. Örnek olarak bir şahsı örnek aldım diyemem ama tabi ki bana büyük şeyler katan insanlar var. Bunların başında Numan Erdem geliyor. Onunla tanıştıktan sonra yeteneklerimi daha da keşfetme fırsatım oldu.
Sektörünün avantajları ve dezavantajlarını sayabilir misin?
Mesleğimin en büyük avantajı sizi seven ve takip eden büyük bir kitle olması. Beni seven dostlarımın, arkadaşlarım olması beni mutlu ediyor. Tabi her mesleğin olduğu gibi bizim mesleğimizin de dezavantajları var. En büyük dezavantajımız ise çalışmaların düzensiz olması ve aşırı fazla çalışma sorunu.
Size destek olan kişiler oldu mu? Adlarını anmadan geçemeyeceğiniz kişileri sayar mısınız?
Bana en büyük destek ailem tarafından geldi. Ailem olmasa belki de bu konumda olamazdım.
Geleceğe yönelik ne gibi düşünceleriniz ya da projelerin var?
Gelecekte Belçika’da müzisyen dostlarım ile birlikte geniş çaplı bir kitleye hitap edecek bir konser vermeyi hedefliyorum.

Türkiye’deki genç girişimcilere neler tavsiye edersiniz?
Genç girişimcilere özellikle söylemek istediğim şey, bir şeyler yapmak için beklemesinler. Bir şey yapmaya çalışmak ve bunu becerememek, hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir. İnandıkları düşüncelerin peşinden koşup hayallerini gerçekleştirmelerini tavsiye ediyorum.
Sizin sektörünüzde alanında kendini geliştirmek isteye kişilere ne tür önerilerde bulunursunuz?
Yaptıkları çalışmaları insanlara sunmalılar. Bunun için sosyal medyanın avantajlarını kullansınlar. Sosyal medya bu şekilde girişimde bulunmak isteyenler için bulunmaz bir nimet. İnsanların hoşuna gidecek kısa ve ilgi çekici paylaşımlar ile bir kitle oluşturabilirler.