İki yıl önce Almanya’da kurulan Proxima Fusion, füzyon enerjisi alanında kritik bir adım atarak çalışır durumdaki bir füzyon enerji santrali tasarımını bilimsel bir dergide yayımladı. Şirketin geliştirdiği yeni nesil reaktör tasarımı, füzyon enerjisinin ticarileşmesine yönelik önemli bir ilerleme olarak değerlendiriliyor.
Mevcut nükleer fisyon reaktörleri radyoaktif atık üretirken, nükleer füzyon süreci büyük miktarda enerji açığa çıkarıyor ve karbon salımı yapmıyor. Ayrıca, bu süreçte ortaya çıkan radyasyon miktarı da oldukça düşük seviyelerde kalıyor.
Füzyon reaktörleri, manyetik alanlar kullanılarak plazmanın kontrol altında tutulduğu cihazlar olarak biliniyor. En yaygın iki füzyon reaktörü türü tokamak ve stellarator olarak öne çıkıyor. Tokamak reaktörlerinde plazma, hem dış manyetik alanlar hem de indüklenen bir plazma akımı ile kontrol ediliyor. Ancak bu sistem, plazma dengesizliği nedeniyle süreklilik sağlamakta zorlanıyor. Stellarator reaktörleri ise yalnızca harici manyetik alanları kullanarak teorik olarak daha stabil ve kesintisiz bir çalışma imkanı sunuyor.
Proxima Fusion CEO’su Dr. Francesco Sciortino, şirketin geliştirdiği Stellaris tasarımının, sürekli ve kararlı şekilde çalışabilen ilk bilimsel olarak değerlendirilmiş füzyon santrali konsepti olduğunu belirtiyor. Stellaris tasarımı, tokamak sistemlerinde sıkça karşılaşılan istikrarsızlık ve ani kesintilere karşı alternatif bir çözüm sunuyor.
Araştırmanın sonuçları, ‘Fusion Engineering and Design’ dergisinde yayımlandı. Proxima Fusion, bilimsel bulgularını açık kaynak olarak paylaşma kararı aldı. Sciortino, bu yaklaşımın rekabetçi bir avantaj sağladığını belirterek, “Amerikalı ve Çinli rakiplerimiz de bunu görebilir. Bizim iddiamız, bu süreci herkesten daha hızlı bir şekilde hayata geçirebileceğimiz yönünde. Bunu, fizik, mühendislik ve ekonomiyi entegre eden bir çerçeve oluşturarak başarıyoruz. Artık bir bilim projesi değiliz” dedi.
Proxima Fusion kuruluş aşamasında, Stellaris tasarımının tamamlanmasının iki yıl süreceği öngörülüyordu. Ancak süreç beklenenden hızlı ilerledi ve hedeflenen tasarım sadece bir yıl içinde tamamlandı. Sciortino, bu gelişmenin, şirketin projeyi öngörülen süreden bir yıl önce tamamladığını gösterdiğini ifade etti.
Proxima Fusion, Avrupa Birliği ve Alman hükümetinden 35 milyon dolar, ayrıca risk sermayesi fonlarından 30 milyon dolar yatırım aldı. Şirketin hedefi, 2031 yılına kadar tamamen çalışır durumda bir füzyon reaktörü inşa etmek.
Proxima Fusion, füzyon enerjisi alanında küresel çapta rekabet eden şirketlerden biri haline gelmiş durumda. Şirketin en önemli rakipleri arasında, Bill Gates’in yatırım fonu Breakthrough Energy Ventures tarafından desteklenen Commonwealth Fusion Systems yer alıyor.
Plural yatırım şirketinin ortaklarından Ian Hogarth, Proxima Fusion’ın füzyon enerjisinin ticarileşmesi konusundaki başarısını vurgulayarak, “Proxima, yolculuğuna başlarken kurucular, bunun mümkün olduğunu söylemişti ve bunu kanıtladılar. Stellaris, QI-HTS stellarator teknolojisini ticari füzyon alanında lider konuma taşıyor” dedi.