Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yaman Sarpel, robotik destekli diz protezi ameliyatlarının klasik yöntemlere göre daha az ağrı, daha hızlı iyileşme ve uzun süreli protez kullanımı sunduğunu belirtti. Bu yöntemin hasta memnuniyetini artırdığını ifade etti.
Robotik sistemlerle kişiye özel cerrahi uygulama
Acıbadem Adana Ortopedia Hastanesi’nde görev yapan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yaman Sarpel, ileri evre gonartroz tedavisinde uygulanan robotik total diz protezi ameliyatlarının, klasik yönteme göre belirgin avantajlar sunduğunu ifade etti. Kıkırdak yapının ileri düzeyde bozulduğu diz hastalıklarında protez cerrahisinin artık standart hale geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Sarpel, bu yöntemin temel amacının ağrıyı azaltmak ve fonksiyonel hareket kabiliyetini artırmak olduğunu belirtti. Klasik yöntemle yapılan ameliyatlarda bazı hastalarda ağrıların tamamen geçmediğini, bu durumun ise hem hasta hem de hekim açısından süreci zorlaştırdığını dile getirdi.
1997’den bu yana gelişen teknolojiler cerrahiye yön veriyor
Robot destekli protez ameliyatlarının ilk olarak 1997 yılında bilgisayar yardımıyla uygulanmaya başlandığını hatırlatan Sarpel, geçen yıllar içinde dijitalleşme ve yapay zeka alanında yaşanan ilerlemeler sayesinde robotik cerrahinin giderek daha fazla tercih edildiğini kaydetti. Cerrahın tecrübesi kadar teknolojinin sunduğu doğruluğun da önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Sarpel, robotik cerrahinin hata payını minimuma indirerek, protezin hastanın anatomisine tam uyumlu şekilde yerleştirilmesini sağladığını söyledi.
Cerrahi travma daha az, iyileşme süreci daha hızlı
Bu yöntemin bir diğer avantajı ise ameliyat sırasında yumuşak dokulara daha az zarar verilmesi olarak öne çıkıyor. Prof. Dr. Yaman Sarpel, robotik cerrahi ile yapılan işlemlerde kemik içinin oyulmadığını, bu sayede damar içi pıhtı oluşumu riskinin azaldığını ve kanama oranlarının düştüğünü belirtti. Aynı zamanda klasik yönteme göre daha az ağrı yaşandığını ve ağrı kesici ihtiyacının azaldığını kaydeden Sarpel, fizik tedavi sürecinin de daha kısa sürdüğünü, hastaların diz hareketlerini daha hızlı kazandığını söyledi.
Protez ömrü 20 yılı aşabiliyor
Prof. Dr. Sarpel, protezlerin dayanıklılık süresinin cerrahi teknik, protez kalitesi, hastanın kilosu ve yaşam şekline bağlı olarak değişebileceğini ancak genel olarak 20 yılın üzerinde sorunsuz şekilde kullanılabildiğini aktardı. Robotik cerrahide bu sürenin daha da uzayabileceğini ifade eden Sarpel, robotik yöntemle ameliyat edilen hastaların daha erken dönemde günlük hayatlarına dönebildiğini ve genellikle sürece daha kolay uyum sağladıklarını dile getirdi.
Kalça protezlerinde de benzer başarılar sağlanıyor
Robotik sistemlerin yalnızca diz protezinde değil, total kalça protezi ameliyatlarında da kullanıldığını aktaran Prof. Dr. Yaman Sarpel, bu sayede erken yürüme, dengeli yük dağılımı ve protezin doğru yerleşimi gibi faktörlerin hasta memnuniyetini artırdığını belirtti. Ameliyat öncesinde hastaların hem psikolojik hem de fiziksel olarak detaylı değerlendirildiğini ve operasyonun ardından en az 1,5 ay etkin fizik tedavi programı uygulanması gerektiğini söyledi. Bu sürecin kişiden kişiye değişiklik gösterebileceğini de sözlerine ekledi.