Medicana Kadıköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Taner Oruğ, kolorektal kanserin önlenmesi ve erken tanısının hayat kurtarıcı olacağına dikkat çekti. Kolorektal kanserin dünya genelinde en yaygın üçüncü kanser türü olduğunu belirten Prof. Dr. Oruğ, hastalığın ilerlemeden tedavi edilebileceğini vurguladı. Prof. Dr. Oruğ‘un yaptığı açıklamalara göre, erken tanının önemini anlayarak kanseri önlemek mümkün olabilir.
Kolorektal kanser, genellikle kalın bağırsakta gelişen ve zamanla etrafa yayılan bir hastalık olarak tanımlanıyor. Prof. Dr. Taner Oruğ, 50 yaşından sonra kolorektal kanserin daha sık görüldüğünü, ancak erken evrelerde belirgin bir semptom göstermemesi nedeniyle hastalığın geç fark edilme riskinin bulunduğunu ifade etti. “Kolon kanserinin vücutta yayılmadan önce tedavi edilmesi mümkündür” diyen Prof. Dr. Oruğ, erken tanı ve müdahalenin tedavi şansını ciddi oranda artırabileceğini belirtti.
Kolorektal kanserin belirtilerinin çoğunlukla sindirim sistemiyle ilgili olduğunu ve bu belirtilerin genellikle ihmal edildiğini söyleyen Prof. Dr. Taner Oruğ, “Kolon kanserinin en sık görülen belirtileri arasında dışkı alışkanlığında değişiklikler, sürekli kabızlık ve ishal, yorgunluk, anüsten kanama ve karın ağrısı yer almaktadır” dedi. Bu tür belirtilerin görüldüğünde zaman kaybetmeden bir doktora başvurulması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Oruğ, kolonoskopinin, kolorektal kanserin erken teşhisinde kritik bir yöntem olduğunu söyledi. 50 yaş üzerindeki herkesin düzenli olarak kolonoskopi yaptırması gerektiğini belirtti.
Kolorektal kanserin sadece genetik faktörlere bağlı olarak gelişmediğini, aynı zamanda beslenme alışkanlıklarının da etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Oruğ, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerinin önemini vurguladı. “Kolon kanseri riskini azaltmak için kırmızı et tüketimini sınırlamak, işlenmiş etlerden kaçınmak ve bol posalı gıdalarla beslenmek çok önemlidir. Düzenli su tüketimi de vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olur. Su, serbest radikalleri hızla vücuttan uzaklaştıran ve kanser riskini azaltan önemli bir etkiye sahiptir” dedi. Ayrıca, haftalık kırmızı et tüketiminin 500 gramdan az olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Oruğ, işlenmiş etlerin kanserojen etkilerinin dünya çapında kabul edildiğini söyledi.
Kolorektal kanserin önlenmesinde D vitamini ve kalsiyum alımının da önemli bir rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Oruğ, “Kalsiyum, kolondaki safra ve yağ asitlerini bağlayarak kanser riskini düşürür. D vitamini ise vücutta bağışıklık sistemini güçlendirir ve kolon kanserine karşı koruyucu bir etki gösterir” dedi. Prof. Dr. Oruğ, D vitamini seviyelerinin düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini belirterek, doğru önlemler ve erken tanı ile bu hastalığın tedavi edilebileceğini ifade etti. Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları ve düzenli tarama testlerinin, kolorektal kanserle mücadelede en güçlü araçlar olduğunu söyledi.