Medical Park Antalya Hastane Kompleksi‘nde görev yapan Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, 26 Mart Dünya Epilepsi Farkındalık Günü münasebetiyle, epilepsi hastalığı ve tedavi yöntemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Güngör, epilepsinin, çocukluk çağında sıkça rastlanan nörolojik rahatsızlıklardan biri olduğunu ve toplumda bu hastalıkla ilgili yanlış algıların yaygın olduğunu belirtti. Ancak doğru tedavi yöntemleriyle hastalığın üstesinden gelmenin mümkün olduğunu vurguladı.
Epilepsi ve Tedavi Edilebilirliği
Epilepsi, milyonlarca sinir hücresinin oluşturduğu beyindeki anormal elektriksel aktiviteler sonucu meydana gelir. Prof. Dr. Güngör, “Bir hastada iki veya daha fazla epileptik nöbetin görülmesi tanı ve tedavi açısından önemlidir” diyerek, hastalığın teşhisindeki kritik noktalara değindi. Ayrıca, ilk nöbet sonrası tekrarlama riskinin yalnızca %30 civarında olduğunu ve uygun tedavi planlarıyla nöbetlerin kontrol altına alınabildiğini belirtti.
Tedavi Yöntemleri ve Başarı Oranları
Epilepsi tedavisinde genellikle ilk adım olarak nöbet önleyici ilaçların kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Serdal Güngör, “Hastaların yaklaşık %65’inde ilk ilaçla nöbetler sonlanıyor” şeklinde konuştu. İlaç tedavisine yanıt vermeyen hastalar için ise medikal ketojenik diyet, vagus sinir stimülasyonu (VNS) veya epilepsi cerrahisi gibi alternatif yöntemlerin değerlendirildiğini açıkladı. Özellikle dirençli epilepsi vakalarında kullanılan ketojenik diyetin, antik çağlardan bu yana nöbet kontrolünde etkili olduğuna dikkat çekti.
Vagus Sinir Stimülasyonu ve Cerrahi Seçenekler
VNS yönteminin, 1997 yılından itibaren çocuklarda ilaca dirençli epilepsi tedavisinde kullanılmaya başlandığını belirten Prof. Dr. Güngör, bu yöntemin, göğüs üzerine yerleştirilen bir cihaz aracılığıyla vagus sinirine elektriksel uyarılar göndererek nöbetleri önlediğini ve hastaların yaşam kalitesini artırdığını ifade etti. Ayrıca, epilepsi cerrahisinin, belirli vakalar için uygulanabilen ve fokal epileptojenik alanların cerrahi yolla çıkarılmasını içeren etkili bir yöntem olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Serdal Güngör, epilepsinin, yanlış toplumsal algıların aksine, uygun tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilen ve hastaların normal yaşamlarına devam edebilecekleri bir hastalık olduğunu tekrar hatırlattı. Bu açıklamalar, hem epilepsi hastaları hem de aileleri için umut verici bilgiler sunarken, hastalık hakkında farkındalığı artırmayı ve yanlış algıları yıkmayı amaçlıyor.