Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre Türkiye, obezite oranları bakımından Avrupa’nın ilk sırasında yer alıyor. Bu çarpıcı durumu değerlendiren Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Doğan Erkal, obezitenin günümüzde sigaradan sonra en büyük önlenebilir ölüm nedeni olduğunu vurguladı. Erkal, dünya genelinde 1 milyardan fazla obez bireyin bulunduğunu ve Türkiye’nin bu sorunda kritik bir konumda olduğunu belirtti.
Türkiye’nin, kadın ve erkek obez oranları arasındaki farkın en yüksek olduğu ülke olduğuna dikkat çeken Erkal, obezitenin ortaya çıkmasında etkili olan faktörleri sıraladı. Yetersiz fiziksel aktivite, yanlış beslenme alışkanlıkları, genetik yatkınlık, hormonal ve metabolik etmenler gibi durumların obezitenin temel nedenleri arasında yer aldığını ifade etti. Ayrıca, sık aralıklarla uygulanan düşük enerjili diyetler ve çok sayıda doğum yapmanın da obezite riskini artırdığına dikkat çekti.
Obezite Cerrahisi, Modern Tıbbın Çözümü
Erkal, modern obezite tedavilerinde en etkili yöntemlerden biri olarak öne çıkan tüp mide ameliyatına değindi. “Tüp mide ameliyatı, uygulama kolaylığı ve yüksek başarı oranları nedeniyle çağımızda obeziteyle mücadelede önemli bir çözüm olarak öne çıkmıştır” diyen Erkal, bu yöntemin hastalara sağlıklı bir şekilde kilo kaybı sağlamayı ve yaşam kalitesini artırmayı hedeflediğini belirtti. Ameliyatın, obeziteye bağlı gelişen tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, kalp damar hastalıkları, uyku apnesi ve eklem hastalıkları gibi birçok sağlık sorununu azaltmaya yardımcı olduğunu ifade etti.
Tüp mide ameliyatının kapsamlı bir tıbbi değerlendirme süreci gerektirdiğini belirten Erkal, ameliyat öncesinde yapılan testlerle hastaların uygunluk durumunun değerlendirildiğini söyledi. Bu süreçte hastaların, operasyonun detayları, potansiyel riskler ve ameliyat sonrası yaşam tarzı değişiklikleri hakkında bilgilendirildiğini ifade etti.
Operasyonun Detayları
Tüp mide ameliyatında midenin yaklaşık yüzde 80’inin cerrahi olarak çıkarıldığını belirten Erkal, en önemli noktanın midenin ghrelin adı verilen açlık hormonunun salgılandığı fundus kısmının çıkarılması olduğunu vurguladı. “Bu sayede hastalar, daha küçük porsiyonlarla doygunluk hissi yaşamakta ve aşırı yemek yeme alışkanlıklarından uzaklaşmaktadır” dedi. Erkal, mide balonu ve mide botoksu işlemlerinin tüp mide ameliyatına alternatif olmadığını, bu yöntemlerin diyet yapamayan ve fazla kilosu 15-20 arasında olan hastalar için destekleyici olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin obezite ile mücadelede attığı adımların yeterli olmadığını belirten Erkal, toplumun bu konuda daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Obezitenin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunu ifade eden Erkal, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çizdi.