Apple TV+ orijinal içeriklerle öne çıkıyor
Apple TV+, 1 Kasım 2019 tarihinde ilk orijinal dizilerini yayınlamaya başladığında, sektörde uzun vadeli bir başarı elde edip edemeyeceği belirsizdi. Diğer platformların aksine, Apple’ın geniş bir klasik yapım arşivi ya da büyük stüdyolarla geçmişten gelen güçlü bağları yoktu. Max için Warner Bros. ve HBO, Peacock için NBC ve Universal, Hulu için Disney ve ABC gibi yapım gücü sağlayan kaynaklar söz konusuyken, Apple tamamen kendi yarattığı içeriklerle bir rota çizmek durumunda kaldı.
Buna rağmen platform, eleştirmenlerce beğenilen yapımlara imza atmayı başardı. Yakın dönemde ikinci sezonuyla izleyiciyle buluşan “Severance” dizisi, Apple’ın istikrarlı şekilde kaliteli içerik üretme hedefinin bir parçası olarak öne çıkıyor.
Netflix CEO’su Sarandos, Max kararını tartışmalı buluyor
Netflix’in eş CEO’su Ted Sarandos, verdiği bir röportajda, Warner Bros. Discovery’nin yaptığı isim değişikliğine değinerek “Max” markasını eleştirdi. Sarandos, “‘Max’ yerine sadece HBO olarak kalmalıydı” ifadesini kullanarak bu hamlenin tüketici algısını yanlış yönlendirdiğini savundu. Ona göre, markanın asıl gücü yıllar içinde oturmuş olan HBO isminde yatıyor.
Sarandos’un değerlendirmesine göre, Max ismi, kullanıcıların marka ile kurduğu duygusal ve kalite odaklı bağı zedeleyebilir. Eski bir HBO hayranı olan Sarandos, geçmişte bu markayı “orijinal içerik üretiminde altın standart” olarak gördüğünü dile getirmişti.
“Apple TV’yi tam olarak anlayamıyorum”
Sarandos’un açıklamaları sadece Max ile sınırlı değil. Röportajda Apple TV+ hakkında da konuşan Sarandos, bu platformu bir rakip olarak görmediğini ve “Apple TV’yi tam olarak anlayamıyorum” dedi. Bu yorum, Apple’ın sektöre geç girmesine ve yalnızca orijinal yapımlara odaklanmasına bir gönderme olarak yorumlanıyor.
Apple’ın içerik stratejisi, yaygınlaşmış klasik diziler yerine doğrudan özgün yapımlar üretmeye dayanıyor. Bu da kullanıcılar arasında sadakat yaratmak açısından zorlu bir yolu işaret ediyor. Ancak son yıllarda gelen olumlu yorumlar, platformun bu stratejisinin işe yaradığını gösteriyor.
Streaming rekabeti yeni bir safhaya giriyor
Netflix, Max, Apple TV+, Prime Video ve Hulu gibi platformlar arasındaki rekabet, içeriklerin kalitesi ve izleyici sadakati üzerinden sürüyor. Apple, geçmişe dayalı içerik stokunun olmamasına rağmen, izleyicilerin beğenisini kazanan dizilerle pazarda kendine özgü bir yer ediniyor. Ancak platformun hala ne ölçüde “rakip” olarak görüldüğü, sektörün büyük oyuncuları tarafından tartışılmaya devam ediyor.
Ted Sarandos’un bu açıklamaları, markaların konumlandırma stratejilerini yeniden değerlendirmesi gerektiğini gösteriyor. Özellikle isim değişikliklerinin yalnızca estetik değil, aynı zamanda kullanıcı algısı üzerinde ciddi etkiler yaratabildiği bu örnekle bir kez daha ortaya çıkmış oldu.