2024 yılı, beklenmedik gelişmelerle hafızalara kazındı. Spor dünyasında Kylian Mbappé ve Simone Biles gibi isimler performanslarıyla geniş kitlelerin dikkatini çekerek öne çıktı. Çevre ve sosyal sorumluluk alanında ise Greta Thunberg, yaptığı eylemler ve konuşmalarla dünya çapında gündem yaratmaya devam etti. Aynı dönemde, Stephen Nedoroscik ve Ilona Maher de Olimpiyatlarda yakaladıkları başarılarla öne çıkarken, sosyal medyada “Brat Summer” akımı hızla yayıldı. Tüm bu hareketli tabloya rağmen 2025, iletişim ve halkla ilişkiler sektöründe bambaşka dinamiklerin şekilleneceği bir yıl olarak dikkat çekiyor. Bu yazıda, Ajans PR Kurucusu ve Kurumsal İletişim Danışmanı Necmettin Kar ile 2025’te öne çıkacak üç trendi ele aldık.
Dijital Mirasınızı Sahiplenmek
Sosyal medya, liderlerin kişisel markalarını inşa ederek işletmeleri ve itibarları üzerinde doğrudan bir etki yaratabilecekleri en önemli araçlardan biri haline geldi. Necmettin Kar, 2025’te daha fazla yöneticinin dijital varlıklarını genişletmeye odaklanacağını belirtiyor. Kurumsal İletişim Danışmanı Necmettin Kar, bu trendin önemini şu sözlerle açıklıyor: “Yöneticilerin sosyal medyada aktif olması sadece bir tercih değil, artık bir zorunluluk. Araştırmalara göre, profesyonellerin %92’si sosyal medyada aktif olan yöneticilere sahip şirketlere daha fazla güveniyor. Bunun yanı sıra tüketicilerin %71’i, sosyal medyada aktif bir CEO’ya sahip olan şirketlerden alışveriş yapma eğiliminde. Bu oranlar, sosyal medyanın liderlerin itibar ve iş başarısına olan etkisini açıkça gösteriyor.”
Kurumsal İletişim Danışmanı Necmettin Kar ayrıca, yöneticilerin sosyal medya üzerindeki aktifliğinin paydaş ilişkilerini güçlendirdiğine dikkat çekerek, “Yapılan çalışmalar, liderlerin %85’inin, sosyal medyada aktif olarak yer almasının paydaş ilişkilerini olumlu yönde etkilediğini ortaya koyuyor,” ifadelerini kullandı.
Krizlere Proaktif Hazırlık
Her işletmenin bir krizle karşılaşma ihtimali artık kaçınılmaz bir gerçek. Necmettin Kar, kriz yönetiminin başarısının, sürecin önceden planlanmasına bağlı olduğunu vurguluyor:
“Bir krizle karşılaşmadan önce hazırlık yapmak, işletmeleri birçok açıdan koruma altına alır. PwC’nin 2023 Global Kriz Dayanıklılık Anketi, işletmelerin %96’sının son iki yılda bir krizle karşılaştığını gösteriyor. Bu durum, kriz yönetim planlarının artık işletmeler için bir lüks değil, bir gereklilik olduğunu kanıtlıyor.”
Necmettin Kar, sosyal medyanın krizlerdeki etkisine de dikkat çekiyor: “Günümüzde krizler çoğu zaman sosyal medya üzerinden doğuyor ve büyüyor. Bu nedenle, krize karşı hazırlıklı olmak ve bir iletişim planına sahip olmak, sürecin etkin yönetilmesi için kritik önemde.”
Medya Stratejilerini Çeşitlendirmek
2025’te medya stratejileri, geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek daha spesifik platformlara odaklanacak. Kurumsal İletişim Danışmanı Necmettin Kar, medya tüketim alışkanlıklarındaki değişime dikkat çekerek şu yorumu yapıyor:
“Podcast’ler, son yıllarda inanılmaz bir popülerlik kazandı ve bazı podcast programları, geleneksel medya platformlarından daha fazla izlenme elde ediyor. Ayrıca, hiper-yerel yayınlar ve sektör odaklı mecralar, hedef kitleye ulaşmak için büyük ulusal medya röportajlarından daha etkili olabilir.”
Kar, bu yaklaşımın sadece medya görünürlüğü sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda güvenilirliği artırdığını belirtiyor: “Bu tür yayınlar, sektör uzmanlığınızı göstermek için harika bir fırsattır. Ayrıca, yapılan röportajlar hem şirketin hem de yöneticilerin sosyal medya hesaplarında etkili bir içerik olarak kullanılabilir.”
Öngörülerle 2025’e Hazırlık
2025 yılına dair belirsizlikler olsa da, işletmelerin dijital miraslarını sahiplenmesi, krizlere karşı hazırlıklı olması ve medya stratejilerini çeşitlendirmesi, güçlü bir iletişim yapısı oluşturmanın anahtarı olacak. Necmettin Kar, “Hikayenizi sahiplenmek ve hedef kitlenize yeni yollarla ulaşmak, işinizin ve markanızın büyümesi için kritik önemde,” diyerek sözlerini tamamlıyor.