Londra’nın Regent’s Park bölgesinde yer alan ve bir dönem Suudi Arabistan kraliyet ailesine ait olan 40 odalı malikâne, yaklaşık 139 milyon pound bedelle satıldı. Satış, İngiltere’nin emlak piyasasında gerçekleşen en büyük işlemlerden biri olarak kayıtlara geçti.
The Holme adıyla bilinen bu malikâne, 2.694 metrekarelik bir alana ve 1,6 hektarlık bahçeye sahip. Malikâne, parkın içinde ABD Büyükelçiliği rezidansı Winfield House ve parkın botanik göletinin yakınında bulunuyor. Emlak, yaklaşık iki yıl önce satışa çıkarılmış ve 250 milyon pound gibi yüksek bir bedel talep edilmişti. Ancak nihai satış bedeli, beklentilerin oldukça altında gerçekleşti.
Tapu kayıtlarına göre malikâne, zengin bireylere yatırım ve yönetim hizmetleri sunan Zedra adlı bir şirketin İngiltere’deki bir yan kuruluşuna satıldı. Ancak nihai alıcının kim olduğu henüz bilinmiyor. Satışın, malikânenin önceki sahibi olan Prens Khaled bin Sultan al-Saud’un ailesine bağlı olarak gerçekleştirildiği belirtiliyor. 1991 yılında satın alınan mülk, bir süre önce mülk karşılığı alınan bir kredinin süresinin dolması nedeniyle satışa çıkarılmıştı.
Tarihi 1818 yılına dayanan The Holme, bir dönem “muhtemelen dünyanın en pahalı evi” olarak tanımlanmıştı. Malikâne, 1988 yılında satışa çıktığında BBC tarafından “en cazip rezidans” olarak nitelendirilmiş ve o dönemde 30 milyon pound olarak fiyatlandırılmıştı. Bu satış, Londra’nın ultra lüks emlak piyasasının o yıllardaki seviyesini de gözler önüne sermişti.
Yeni satış işleminin ardından, malikânenin mülkiyetine dair bazı karmaşık durumlar da gündeme geldi. Financial Times’ın haberine göre, malikânenin yeni sahibi olarak kayıtlı olan şirket, Lüksemburg merkezli bir Zedra kuruluşu tarafından kontrol ediliyor. Bu durum, İngiltere’de mülk sahibi olan offshore şirketlerin asıl sahiplerini beyan etmesi gerekliliğini getiren yasaların uygulanabilirliğine dair soru işaretleri oluşturdu. İngiltere’deki mevcut kanunlara göre, offshore şirketlerin mülkiyet şeffaflığı sağlama zorunluluğu bulunuyor. Ancak bazı mülk sahiplerinin bu şeffaflığı, denizaşırı güven fonları aracılığıyla aşabildiği ifade ediliyor.
“The Holme” adı, Sakson döneminden kalma bir kelimeye dayanıyor ve “küçük ada” ya da “su üzerindeki yükselti” anlamına geliyor. Mülk, aslında kraliyet ailesine ait olan ve İngiltere genelindeki taşınmazları kapsayan Crown Estate portföyüne bağlı. Ancak uzun dönemli bir kira anlaşmasıyla satışa sunulmuş durumda.
Emlak satışında dikkat çeken bir diğer unsur ise mülkün yeni sahibi ile ilgili yapılan spekülasyonlar. Zedra yetkililerinin konuya ilişkin bir yorum yapmadığı belirtilirken, malikânenin kim tarafından kullanacağı konusu gizemini koruyor.
Bu satış, Londra’nın Mayfair bölgesinde bulunan Aberconway House’un 138 milyon pound bedelle satılmasıyla gerçekleşen bir diğer büyük işlemle kıyaslanıyor. Söz konusu satış, Hintli milyarder Adar Poonawalla tarafından gerçekleştirilmişti.
Londra’da emlak piyasasının lüks segmentinde yaşanan bu tür yüksek profilli satışlar, özellikle uluslararası yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Ancak bu tür satışların ardından gelen şeffaflık tartışmaları, emlak piyasasında uzun vadede yeni düzenlemeler yapılması gerekliliğini bir kez daha gündeme getiriyor.