Lipton Türkiye, 2024 yaş çay sezonuna hazırlıklarına başladı. Türkiye‘de çay severler tarafından yoğun ilgi gören marka, yüzde 100 sürdürülebilir çay tarımı hedefiyle hem yerel ekonomiyi desteklemeyi hem de Doğu Karadeniz Bölgesi‘nde çevresel sürdürülebilirliği öne çıkarmayı amaçlıyor.
Lipton Türkiye, Yağmur Ormanları Birliği (Rainforest Alliance) Sürdürülebilirlik Sertifikası ile belgelendirilmiş ilk Türk çay markalarından biri olma özelliğini taşıyor. Marka, çayın ekolojik ömrünü uzatma ve gelecek nesillere aktarma yönünde önemli adımlar atıyor. Lipton Türkiye Genel Müdürü Fatih Atay, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Şirket olarak Doğu Karadeniz Bölgesi’nin ekonomik, sosyal ve doğal hayatı için değer oluşturmak önceliğimiz. Çay uzmanı kimliğimizle bitkilerin iyiliğini sadece tüketicilerimize değil, çayın yolculuğu boyunca dokunduğu tüm paydaşlarımıza ulaştırmak istiyoruz. Üreticilerimiz de bu paydaşlarımızın başında geliyor. Onları dinlemeye, ihtiyaçları doğrultusunda adımlar atmaya ve Türk çayını ve temsil ettiği değerleri birlikte geleceğe taşımaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Yeni Yatırımlar ve İstihdam Fırsatları
Lipton Türkiye, Sakarya Arifiye‘de yaklaşık 650 milyon liralık bir yatırım gerçekleştiriyor. Bu yatırım, bölgedeki yeni çay paketleme fabrikasını kapsıyor. Geçen yıl temel atma töreni yapılan fabrika, bu yıl içinde üretime başlamayı hedefliyor. Fabrikanın, Sakarya ve çevre illerde yaklaşık 300 kişiye istihdam sağlaması bekleniyor. Bu yeni yatırımlar, hem bölgesel kalkınmaya katkı sağlamakta hem de Lipton Türkiye‘nin ülke ekonomisine olan bağlılığını pekiştirmektedir.
Lipton Türkiye, sürdürülebilir çay tarımının yanı sıra yerel topluluklarla güçlü ilişkiler kurarak bölge halkının yaşam kalitesini artırmaya yönelik çabalarını sürdürüyor. Çiftçilere yönelik düzenlenen eğitimler ve sağlanan destekler, bu yaklaşımın somut örnekleri arasında yer alıyor.
Bu gelişmeler, Lipton Türkiye‘nin sadece bir çay üreticisi olmanın ötesinde, bölgesel bir kalkınma motoru olarak rol almasını sağlıyor. Şirketin sürdürülebilir tarım ve sosyal sorumluluk projeleri, Türk çayı kültürünün korunmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunurken, aynı zamanda bölgesel ve ulusal ekonomiye de olumlu yönde etkiler yaratıyor.