Alman medikal devi Wirthwein Medical ve Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden Koç Holding’in tıbbi bölümü, geleceğe yönelik heyecan verici bir iş birliği için adımlarını attı. İki dev kurum, tıbbi teknoloji alanında güçlerini birleştirerek daha yenilikçi ve etkili çözümler sunmayı hedefliyor.
Mutabakat Zaptı İmzalandı
Koç Holding’in medikal bölümleri ile Wirthwein arasında imzalanan Mutabakat Zaptı (MOU), tıbbi teknoloji pazarında iş birliği kurmayı amaçlıyor. Bu anlaşma, her iki şirketin de tıbbi bileşen ve sistem üretimi alanında iş birliğini yoğunlaştırma isteğini belgeliyor. Satış direktörü, bu iş birliğinin ilk adımının, Türkiye ve Orta Doğu’da Wirthwein‘in yüksek performanslı cam değiştirme plastik siklo-olefin kopolimerinden (COC) yapılmış olan Wim Ject şırınga sistemleri için başlayacağını belirtti.
Yenilikçi Şırınga Sistemi Geliyor
Wirthwein Medical’in Genel Müdürü Thomas Kraus, Wim Ject adını verdikleri yeni nesil şırınga sisteminin tanıtımını yaptı. Wim Ject, yüksek kaliteli, steril ve önceden doldurulabilir bir şırınga sistemi olarak öne çıkıyor. Bu sistem, isteğe bağlı olarak geri döndürmez kilit ve piston koluyla birlikte bir şırıngadan oluşuyor ve müşterilere steril ve doluma hazır şekilde sunuluyor. Bu yenilikçi ürün, tıbbi uygulamalarda daha güvenli ve etkili bir enjeksiyon deneyimi sunmayı hedefliyor.
Farel Plastik İle Entegrasyon
Wirthwein Medical’in Türkiye’deki faaliyetlerine de göz atmak gerekirse, şirketin Çerkezköy‘de bulunan Farel Plastik‘in yüzde 70’ine sahip olduğunu görüyoruz. Farel Plastik, en son teknolojiye sahip üretim süreçlerini kullanarak Ev Aletleri ve Mobilite iş alanlarına yönelik enjeksiyon kalıplama bileşenleri üretiyor. Artık tamamen Wirthwein Grubu’na entegre olan Farel Plastik, bu iş birliğinin bir parçası olarak daha da güçlenerek tıbbi teknoloji alanında daha fazla yenilik yapmayı hedefliyor.
Wirthwein Medical ile İşbirliği Türkiye’ye Katkı Sağlayacak
Koç Holding’in tıbbi bölümü ile Wirthwein Medical arasındaki bu iş birliği, Türkiye’nin sağlık sektöründeki yenilikçi potansiyelini artırmak için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Her iki şirketin de tecrübesi ve uzmanlığı, gelecekteki tıbbi teknoloji alanındaki gelişmelere yön vermede önemli bir rol oynamaya aday. Bu iş birliği, Türkiye’nin sağlık sektöründe uluslararası alanda daha rekabetçi bir konuma gelmesine katkı sağlayabilir.