İsveçli fintech devi Klarna’nın New York Borsası’na açılma süreci, İngiltere merkezli girişimlerin halka arz kararlarını etkileyebilir.
Fintech IPO’larında durağanlık sona mı eriyor?
Klarna, bu ay başında New York Borsası’na halka arz başvurusunu tamamladı. Özellikle “alışverişi şimdi yap, sonra öde” modeliyle tanınan şirket, 2021’de 45.6 milyar dolarlık değerlemeye ulaşmasının ardından halka arz için hazırlık yapmış, ancak artan faiz oranları ve zayıflayan piyasa koşulları nedeniyle planlarını askıya almıştı. 2022’de değerlemesini 6.7 milyar dolara kadar düşürmek zorunda kalan şirket, şimdi yeniden güçlü bir çıkış yapmayı hedefliyor. Sürece yakın bir kaynak, IPO değerlemesinin en az 15 milyar dolar olmasının beklendiğini ifade etti.
Linklaters ortağı James Wootton, “Sektördeki tanınmış bir şirketin başarılı bir halka arzı, büyüme ya da likidite arayan diğer fintech’ler için stratejik bir seçenek haline gelebilir” diyerek bu hamlenin etkisini değerlendirdi. Bu açıklama, Wise‘ın 2021’deki Londra borsası çıkışı sırasında elde edilen deneyime de dayanıyor.
2021 sonrası fintech halka arzlarındaki sert düşüş
Pandemi sonrası yaşanan yatırım hareketliliğinde, 2021 yılında 101 fintech şirketi dünya genelinde toplam 296.86 milyar dolar fon topladı. Ancak PitchBook verilerine göre 2022 ile 2024 arasındaki dönemde yalnızca 86 şirket, toplamda 32.76 milyar dolarlık halka arz gerçekleştirdi. Bu düşüş, sektörde temkinli bir bekleyişe neden oldu.
Augmentum CEO’su Tim Levene, “Piyasa, Klarna’yı gelecekteki fintech halka arzları için önemli bir gösterge olarak görüyor,” diyerek şirketin bu süreçteki rolünü özetledi.
Halka arz için sırada bekleyenler
Klarna’nın ardından benzer adımları atabileceği konuşulan şirketler arasında İngiltere merkezli dijital bankalar Monzo ve Starling, ayrıca ödeme çözümleri sunan Zilch ve Ebury yer alıyor. Zilch CEO’su Philip Belamant, halka arz planlarının 2026 yılına yönelik olduğunu belirtti. “Klarna’nın IPO’su fintech sektörü için önemli bir an olacak,” diyen Belamant, başarılı bir arzın Avrupa merkezli fintech’ler için güveni artırabileceğini ifade etti.
İspanya merkezli ödeme şirketi Ebury ise, çoğunluk hissesine sahip olan Banco Santander’in yönlendirmesiyle Haziran ayından itibaren Londra Borsası’na açılmayı planlıyor. Kaynaklara göre, şirket yaklaşık 2 milyar sterlin (yaklaşık 2.6 milyar dolar) değerleme hedefliyor. Ancak bu tarih, piyasa koşullarına göre şekillenecek.
Revolut, IPO konusunda bugüne kadar net bir zaman çizelgesi açıklamasa da planlarının olduğunu geçmişte duyurmuştu. Bir sözcü, “Odak noktamız ne zaman IPO yapılacağı değil, ürünleri geliştirerek daha geniş bir müşteri kitlesine daha uygun hizmet sunmak,” dedi. Benzer şekilde, Zopa da IPO için net bir zaman vermedi, ancak “İngiltere’de gerçekleşmesini tercih ederiz ve kısa sürede hazır olabiliriz” açıklamasını yaptı.
Zamanlama ve borsa seçimi, şirket stratejileriyle belirlenecek
Fintech şirketlerinin çoğu, ellerindeki yatırımlar sayesinde bekleme lüksüne sahip. Bu nedenle zamanlama, sadece finansal piyasalara değil, stratejik değerlendirmelere de bağlı. Citi‘nin Birleşik Krallık hisse senedi piyasaları başkanı Patrick Evans, “Bu şirketlerin çoğu doğru zamanı seçme lüksüne sahip,” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan Klarna’nın halka arz için ABD’yi tercih etmesi, bu şirketlerin hangi ülkede işlem görmek istedikleri konusundaki tartışmaları da yeniden gündeme taşıdı. Monzo, İngiltere ya da ABD seçeneği arasında değerlendirme yaptığını belirtti. Londra Borsası, özellikle Zilch gibi şirketlerle temaslarını sürdürürken, şirket henüz bir tercih yapmadı.
Klarna’nın halka arzı, yalnızca kendi büyüme süreci açısından değil, İngiltere merkezli fintech ekosisteminin gelecekteki yönü açısından da yakından izleniyor. İlk fiyatlamanın Nisan ayının ilk yarısında gerçekleşmesi bekleniyor. Bu sürecin nasıl sonuçlanacağı, diğer şirketlerin IPO stratejilerinde de belirleyici olacak.