Medicana Sağlık Grubu Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir tarafından yapılan açıklamalar, Türkiye’de kalp krizi vakalarının artış gösterdiğine işaret ediyor. Özellikle genç nüfus arasında yaşanan kalp krizi vakalarının endişe verici boyutlara ulaştığını belirten Özdemir, bu trendin giderek ciddi bir sağlık sorunu haline geldiğini vurguluyor.
Türk Kardiyoloji Derneği verilerine göre, her yıl Türkiye’de 300 bin kalp krizi vakası yaşanıyor ve bunun sonucunda 125 bin kişi hayatını kaybediyor. Bu rakamlar, kalp krizinin Türkiye için önemli bir sağlık sorunu olduğunu gösteriyor. Ancak daha da endişe verici olanı, kalp krizi vakalarının artık genç yaş gruplarında da görülmesidir.
Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, yapılan çalışmaların, 25-44 yaş arasındaki bireylerin giderek daha fazla kalp krizi riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyduğunu belirtiyor. Özdemir’in açıklamalarına göre, gençler arasında kalp krizi vakalarının artmasının temel nedeni, gençlerin daha fazla hastalık risk faktörünü taşımalarıdır. Bu risk faktörlerinin başında ise obezite gelmektedir.
Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir‘in vurguladığı gibi, obezitenin önlenmesi, aynı zamanda kalp sağlığının korunması için hayati önem taşımaktadır. Bu noktada Akdeniz diyetinin önemi büyüktür. Akdeniz tipi beslenme, şeker, un, tuz ve katı yağdan uzak durarak, sebze ağırlıklı ve balık tüketimine dayalı bir beslenme tarzını içerir. Akdeniz diyetinin uygulanmasıyla birlikte diyabet, tansiyon gibi birçok hastalıktan korunmak mümkündür.
Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının da gençler arasında yaygınlaştığına dikkat çeken Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, bu durumun da genç nüfusun kalp krizi riskini artırdığını ifade ediyor. Tütün kullanımının kalp krizi riskini 2-3 kat artırdığını belirten Özdemir, hareketsiz yaşam tarzıyla birleştiğinde ise bu riskin daha da yükseldiğini vurguluyor.
Yaşam tarzı değişikliklerinin kalp krizi riskini azaltabileceğini belirten Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, kalp krizine neden olan ve değiştirilemeyen risk faktörlerinin olduğunu da hatırlatıyor. Bu faktörler arasında genetik yapı, aile öyküsü ve yaşın bulunduğunu belirten Özdemir, ancak sağlıklı yaşam tarzıyla bu riskin minimuma indirilebileceğini dile getiriyor.
Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir‘in önerileri arasında düzenli egzersizin önemi de yer alıyor. Bilimsel olarak düzenli egzersizin hastalık direncini artırdığını ve birçok hastalıktan koruduğunu belirten Özdemir, günde en az 45 dakika-1 saat arası yürüyüş, yüzme veya bisiklet sürmenin kalp sağlığını korumak için yeterli olduğunu vurguluyor.
Özetle söylemek gerekirse, gençler arasında kalp krizi vakalarının artması Türkiye için önemli bir sağlık sorunudur. Ancak bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür. Sağlıklı yaşam tarzı benimseyerek, beslenme alışkanlıklarını düzelterek ve düzenli egzersiz yaparak, kalp krizi riski minimum seviyeye indirilebilir. Unutulmamalıdır ki sağlıklı bir yaşam tarzı, her yaş grubunda kalp sağlığını korumanın anahtarıdır.