Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli, gençler ve yetişkinlerdeki kalp krizi riskine dikkat çekerek, kalp krizinin farklı nedenlerden kaynaklanabileceğini belirtti. Prof. Dr. Seyfeli, kardiyovasküler hastalıkların kansere bağlı ölümlerin 2 katından fazla olduğunu ifade ederek, bu oranın artış eğiliminde olduğuna vurgu yaptı.
Acıbadem Kayseri Hastanesi önde gelen uzmanlarından biri olan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli, kalp krizi durumunda tedavi için ilk 1 saatin altın bir zaman dilimi olduğunu vurgulayarak, erken müdahalenin hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının önemine değinen uzman, düzenli kontrollerin kalp sağlığını korumada kilit rol oynadığını ifade etti.
Prof. Dr. Seyfeli, toplumun bu konularda bilinçlenmesi ve sağlık kontrollerine düzenli olarak katılımının, kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunlarına karşı etkili bir savunma mekanizması oluşturabileceğini ifade ederek şunları söyledi:
“Kardiyovasküler hastalıklar, dünyada halen en önemli ölüm sebeplerinden biridir. Dünyada yılda yaklaşık 18 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 250 bin kişiyi kalp ve damar hastalıklarına bağlı olarak kaybediyoruz. Bu sonuç, kanserden 2 kat daha yüksektir. Maalesef ki bu durumun uzun yıllar aynı şekilde devam edeceği düşünülüyor.”
“Pandemi süreci etkiledi”
Pandemi sürecinde Covid-19 enfeksiyonundan kardiyovasküler sistemin önemli derecede etkilendiğini belirten Prof. Dr. Seyfeli, “Pandemi döneminde de kardiyovasküler sistem hastalıkları, COVID-19 tarafından en fazla etkilenen hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde kalp krizleri ve kalp krizlerine bağlı ölümlerde artış görmekteyiz. Her ne kadar pandemi geçse de son yapılan çalışmalara göre kalp krizlerinin arttığını söyleyebiliriz. Özellikle Amerika’da yapılan çalışmada 25-45 yaş arası genç popülasyonunda kalp krizlerine bağlı ölümlerin yüzde 30 oranında arttığını görmekteyiz. Bu gerçekten bizi de şaşırttı. Çünkü bu artış, yaşlı popülasyonundan çok daha fazla. Bu da bize Covid geçse dahi orta ve uzun vadede, kalp ve damar sistemini olumsuz etkilediğini gösteriyor. Covid damarlarda inflamasyon ve pıhtılaşmayı arttırdığı için kalp krizlerini tetiklemektedir. Kalp krizleri pandemi sonrası daha genç yaşlarda daha sık görülmeye başlandı diyebiliriz. Bu da bizim için oldukça dikkat etmemiz gereken bir konu diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Aşıların etkisi için orta ve uzun vadeli çalışmalar beklenmeli”
Pandemi sonrasında yaşanan kalp krizlerinde aşıların etkisinin olup olmadığı ile ilgili olarak uzmanlara sorular yöneltildiğini söyleyen Prof. Dr. Seyfeli, “Pandemi sonrası özellikle kalp krizi artışlarında aşılarla ilgili bize çok fazla soru yöneltiliyor. Bu soruları yanıtlamak için yapılacak orta ya da uzun vadeli çalışmaları beklemek daha doğru olur diye düşünüyorum. Gençlerdeki kalp krizi ile ileri yaşlardaki kalp krizlerini biraz daha farklı görmek gerekir. Çünkü bunların oluş mekanizmaları da farklı olmakta (kireç oranı düşük, pıhtı oranı yüksek). Özellikle genç yaş grubundaki hastalarda daha çok pıhtılaşmaya bağlı kalp krizlerini daha çok görmeye başladık. Bunda da koronavirüsün pıhtılaşmayı artırıcı etkilerine ek olarak sigara kullanımı ve stresin özellikle genç nüfusta artışının etkisi olduğunu düşünüyoruz” dedi.
“Kalp krizinde ilk 1 saat çok önemli”
Kalp krizi bulgusu şüphesi olan kişilerin tedavi için ilk 1 saat içerisinde hastaneye başvurmaları gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Seyfeli, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kalp krizinin en önemli bulgusu göğüs ağrısıdır. Tabi ki her göğüs ağrısı, kalp krizinden kaynaklanmaz. Özellikle sıkıştırıcı, ezici baskı tarzında ya da göğüsün üzerine baskı şeklinde olan ağrıların kalp krizi sonucu oluşma ihtimali çok yüksektir. Bu ağrılar genelde göğüste başlayıp, kola, sırta, omuza, çeneye ve mide bölgesine yayılabilir. Bu ağrılara, soğuk terleme, nefes darlığı, çarpıntı ve bazen de bayılma eşlik edebilir. İster yaşlı, isterse genç olsun bu tarz belirtiler kısa sürse bile mutlaka hastaneye gidilmesi gerekir. Ne kadar erken başvurulursa o kadar iyidir. Tedavide de ilk 1 saatte hastaneye başvurmak ‘altın zaman’ olarak kabul edilebilir. Bu ilk 1 saatte başvuran hastaların yapılan tıbbi işlemlerle, adeta hiç kalp krizi geçirmemiş gibi sağlıklı bir şekilde taburcu olma imkanına kavuşabilirler.”
“Kalp krizi bulgusu olanlar hastaneye ambulansla gitmeli”
Kalp krizi bulgusu olan hastaların ambulansla hastaneye götürülmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Seyfeli, “Genç ve ileri yaştakiler arasında görülen kalp krizlerinde farklılıklar var. Gençlerdeki kalp krizleri ileri yaştakilerden farklı olarak çok ani gelişiyor, önceden herhangi bir bulgu vermeyebiliyor. Yani hastanın şikayetleri başladığından kriz süresine kadar geçen süre bazen çok kısa olabiliyor ya da doğrudan kalp krizi ilk bulgu olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla kalp krizlerinde bu genç grup hazırlıksız yakalandığı için maalesef ritim bozukluğu ve ani ölümle çok daha sık karşılaşıyoruz. Dolayısıyla bu tür kişilerin eğer bir kalp krizi belirtileri ile karşılaşıyorlarsa mutlaka ambulansla hastaneye gitmeleri gerekiyor. Kendi araçları ya da başkasının kullandığı araçlarla değil de bir ambulansla hastaneye başvurmalarını özellikle öneriyoruz. Çünkü bu ani gelişen durumlarda ambulans içerisinde müdahale edilerek hastaneye yetiştirilebiliyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ergün Seyfeli kimdir?
Prof. Dr. Ergün Seyfeli, başarılarına ilk adımlarını Kırşehir – Boztepe ilçesinde attı. İlk ve ortaokulu derece ile tamamlayan Seyfeli, lisans eğitimine Kırşehir Lisesi’nde devam etti ve 1997 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden birincilikle mezun oldu. Aynı yıl içerisinde Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’nda asistanlık eğitimine başladı.
Profesyonel kariyerine 2002 yılında Sivas Numune Hastanesi’nde Kardiyoloji uzmanı olarak çalışarak başlayan Seyfeli, 2003-2004 yıllarında Bursa Asker Hastanesi’nde vatani görevini tamamladı. 2007 yılında Doçent unvanını elde eden Seyfeli, aynı yıl Mustafa Kemal Üniversitesi’nde kurucu bölüm başkanı olarak göreve başladı.
Kariyerine önemli bir dönemeçle devam eden Seyfeli, 2009 yılında Kayseri Acıbadem Hastanesi Kardiyoloji kliniğinde çalışmaya başladı. 2013 yılında ise Acıbadem Üniversitesi’nde Profesör unvanını elde etti. Halen, hem akademik kariyerine hem de klinik deneyimine Kayseri Acıbadem Hastanesi ve Acıbadem Üniversitesi’nde devam etmektedir. Prof. Dr. Ergün Seyfeli’nin uzmanlık alanındaki birikimi ve başarıları, onu kardiyoloji alanında önemli bir isim yapmaktadır.