Karadeniz Holding, önümüzdeki 10 yıl içinde sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarını üç katına çıkarmayı planlıyor.
Dünyanın en büyük yüzer enerji santrali filosuna sahip olan Karadeniz Holding, 22 Nisan Dünya Günü’nde toplumsal projelerini yöneten Tek Dünya Karadeniz Vakfı’nın ikinci yılını kutladı. Şirket, Afrika’dan Latin Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyada yalnızca enerji sağlamakla kalmayıp, yerel toplulukların ihtiyaçlarına yönelik sosyal projeleri de hayata geçiriyor. Eğitim, kadınların güçlendirilmesi, afet dayanıklılığı ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu çalışmalar yürüten vakıf, özellikle kız çocuklarının eğitimine odaklanan programlarla dikkat çekiyor.
Kız çocuklarının eğitimi ve kadınların güçlenmesi ön planda
Bugüne kadar 55 binden fazla öğrenciye ulaşan burs ve destek programlarıyla, özellikle eğitimden kopma riski taşıyan kız çocuklarının mezuniyetine kadar desteklenmesi sağlanıyor. Girl Power projesi kapsamında faaliyet gösterilen ülkelerde kız çocuklarının eğitim hayatını sürdürebilmesi için güvenli ortamlar oluşturuluyor. Türkiye’de ise ÇATOM iş birliğiyle kadınlara yönelik mesleki eğitimler düzenlenirken, Dünya Bankası ortaklığıyla Afrika’da enerji sektöründe kadın temsilinin artırılması hedefleniyor.
Afet bölgelerinde Lifeship desteği
Karadeniz Holding, yalnızca sosyal projelerle değil, afet ve insani kriz bölgelerine yönelik geliştirdiği Lifeship konseptiyle de öne çıkıyor. Powership teknolojisinden ilham alınarak tasarlanan bu yüzer yaşam alanları, barınma, enerji ve temel ihtiyaçlara hızlı çözüm sağlıyor. Yaklaşık altı yıl önce olası bir İstanbul depremine hazırlık amacıyla inşa edilen Lifeship Süheyla Sultan, 2023 Şubat depremlerinde Hatay’a ulaştırılarak 1200 kişiye geçici barınma sağladı. Eğitim alanında ise Lifeship Rauf Bey, depremzede öğrenciler için yatılı okul olarak hizmet verdi ve bugün bu okuldan mezun olan birçok öğrenci prestijli üniversitelerde eğitim hayatına devam ediyor.
2035 hedefleri açıklandı
Tek Dünya Karadeniz Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynep Harezi Yılmaz, yapılan açıklamada, küresel ölçekte sürdürülebilirlik, toplumsal cinsiyet eşitliği ve insani yardım alanlarında etkili olmayı amaçladıklarını belirtti. Yılmaz, “Bu amaçla Karadeniz Holding olarak önümüzdeki 10 yıl içinde sosyal etkimizi ticari faaliyetlerimizdeki büyüme hedefimizden çok daha büyük bir oranda artırmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, vakfın temelinin “gölgede kalanların hayatlarını aydınlatmak” olduğunu vurgulayan Yılmaz, kadınların ve kız çocuklarının eğitimine odaklandıklarını belirtti. Karadeniz Holding, 2035 yılına kadar ticari faaliyetlerini iki katına çıkarmayı, sosyal çalışmalarını ise üç kat artırmayı planlıyor.
Karadeniz Holding, bu kapsamda coğrafi sınırların ötesine geçerek daha adil ve sürdürülebilir bir dünya için sorumluluk üstlenmeye devam edecek. Holding, farklı kıtalarda sürdürdüğü enerji projelerinin yanı sıra, toplumsal faydayı merkeze alan yaklaşımıyla, faaliyet gösterdiği her ülkede yerel ihtiyaçlara cevap veren sosyal programlar geliştirmeyi sürdürecek.
Özellikle eğitim, kadınların güçlendirilmesi, afetlere hazırlık ve insani yardım alanlarında uzun vadeli çözümler üretmeyi hedefleyen şirket, Tek Dünya Karadeniz Vakfı aracılığıyla bu projeleri daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor. Sadece kriz anlarında değil, kalıcı iyileşme ve toplumsal dayanıklılığı artıracak adımlar atılması planlanıyor.
2035 vizyonu doğrultusunda Karadeniz Holding, ticari büyümenin ötesinde, sosyal sorumluluk projelerini küresel ölçekte genişleterek, sürdürülebilir kalkınmanın destekçisi olma kararlılığını ortaya koyuyor. Şirket, enerji sağladığı ülkelerde barınma, temiz su ve elektrik gibi temel ihtiyaçları karşılamaya yönelik çalışmalarını da artırarak, özellikle dezavantajlı gruplara destek olmayı sürdürecek.
Bu kapsamda, afet bölgelerinde kullanılmak üzere geliştirilen Lifeship konseptinin dünya genelinde yaygınlaştırılması, sosyal yatırımların önemli bir parçası olacak. Karadeniz Holding, ticari hedefleriyle paralel yürüttüğü bu projelerle, toplumsal faydanın şirket politikalarında öncelikli bir yer tutmaya devam edeceğini vurguluyor.