Julius Baer, gelişen piyasa stratejisinde Türk hisselerinden uzak durduğunu, bunun yerine Güney Afrika hisselerine yöneldiğini açıkladı. Kurum, gelişmekte olan piyasa (EM) hisse senetleri için genel görünümün cazip olmadığını belirtirken, Orta Doğu, gelişmekte olan Avrupa ve Afrika’nın bazı bölgelerinin, özellikle ABD tarifeleri riskine karşı daha korunaklı bir konumda olduğuna dikkat çekti.
BloolmbergHT’de yer alan habere göre Julius Baer’in EM stratejisti Nenad Dinic, yaptığı açıklamada kurumun gelişmekte olan piyasa yatırımlarında, faizlerin uzun süre yüksek kalacağı beklentisi ve yapay zeka büyüme teması bulunan ülkelere öncelik verdiğini ifade etti. Ayrıca, “Bir dereceye kadar Çin ile Hindistan gibi ekonomik teşviklerin öne çıktığı yerlerde yatırımı tercih ettiğini” vurguladı.
Dinic, gelişmekte olan piyasalarda en güçlü performans göstereceğine inandığı sektörlerin finans, teknoloji ve tüketici sektörleri olduğunu belirtirken, bölgesel olarak Orta Doğu hisselerini önceliklendirdiklerini söyledi. Bu tercihte, “Dolar sabitlemesi ve ABD ile dostane ticaret ilişkileri nedeniyle Suudi Arabistan gibi Orta Doğu hisse senetlerini tercih ettiğini” dile getirdi.
Nenad Dinic, enflasyondaki düşüşün hisse senedi piyasaları için olumsuz bir zemin oluşturduğunu ifade ederek, Türk hisselerine yönelik olumsuz bir değerlendirme yaptı. “Benim görüşüme göre risk getirisi diğer EM piyasalarına kıyasla o kadar da cazip değil” diyen stratejist, Türkiye’de büyümenin bu yıl yavaşlamasını beklediğini aktardı. Bu nedenle yatırım tercihini Güney Afrika yönünde kullandığını belirten Dinic, burada daha fazla büyüme potansiyeli gördüğünü söyledi.
Julius Baer’in Türkiye yerine Güney Afrika’ya yönelmesi, küresel yatırımcıların gelişmekte olan piyasalara bakış açısındaki farklılıkları gözler önüne seriyor. Özellikle yüksek faiz ortamı ve ekonomik teşvikler gibi unsurlar, yatırımcıların bölgesel tercihlerinde belirleyici bir rol oynuyor.