Twitter ve Square kurucusu Jack Dorsey, yaptığı kısa ama etkili bir paylaşımla fikri mülkiyet yasalarının tamamen kaldırılması gerektiğini savundu. “Tüm fikri mülkiyet yasalarını silin” şeklindeki ifadesine, X’in sahibi Elon Musk da destek vererek “Katılıyorum” cevabını verdi. İkilinin bu çıkışı, teknoloji ve hukuk çevrelerinde yoğun tartışmalara neden oldu.
Sosyal medya üzerinden başlayan fikir ayrılığı
Jack Dorsey’nin paylaşımının ardından, konunun neye tepki olarak gündeme geldiği netleşmese de zamanlaması dikkat çekti. Yapay zekâ şirketlerinin, özellikle de OpenAI gibi modellerini telif korumalı içeriklerle eğitmekle suçlanan firmaların artan sayıda davayla karşı karşıya olduğu bir dönemde geldi. Elon Musk, bu şirketin kurucularından biri olmakla birlikte aynı zamanda şirkete karşı yasal bir mücadele de yürütüyor.
Tartışmalar, dijital dünyada üretim ve paylaşım pratiklerini yeniden gündeme getirirken, fikirlerin sınırlarını ve bu sınırların nasıl korunması gerektiğini sorgulayanları da harekete geçirdi.
“Yoksullar hapse girerken, yapay zekâya üç ihtar mı geliyor?”
Teknoloji yatırımcısı Chris Messina, Dorsey’nin önerisine destek verirken, fikri mülkiyet ihlallerine uygulanacak otomatik para cezaları ya da üç ihlal sonrası ceza gibi sistemlerin adaletsizlik doğurabileceğine işaret etti. Ona göre bu tarz cezalar, geçmişte esrar bulundurma gibi suçlardan dolayı hapse giren yoksul kesimlerin yaşadığı adaletsizliğin başka bir versiyonu olabilir.
Ancak bu görüşe karşı çıkanlar da vardı. Fairly Trained adlı oluşumun kurucusu Ed Newton-Rex, bu söylemi, eserlerini izinsiz kullandırmak istemeyen yaratıcı bireylere yönelik bir saldırı olarak tanımladı. Yazar Lincoln Michel ise daha da ileri giderek, Dorsey ve Musk’ın kurdukları şirketlerin varlıklarını telif sistemine borçlu olduklarını ve bu tür çıkışların sanatçılara karşı düşmanlık içerdiğini söyledi.
“Yaratıcılık bizim farkımız; sistem bunu bastırıyor”
Eleştirilere yanıt veren Jack Dorsey, mevcut telif sistemiyle içerik üreticilerinin yeterince kazanç sağlayamadığını ve sistemin aracı kişi ya da kurumlara kaynak aktardığını savundu. Üreticilere daha adil ödeme yöntemlerinin geliştirilebileceğini ifade etti. Avukat ve siyasetçi Nicole Shanahan, “Fikri mülkiyet yasaları insan üretimini yapay zekâ üretiminden ayıran son çizgidir” diyerek buna karşı çıktı. Dorsey ise bu sisteme “yaratıcılığı sınırlıyor ve ödemeleri hakkaniyetli olmayan aracıların eline bırakıyor” diyerek yanıt verdi.
Musk daha önce de benzer açıklamalarda bulunmuştu
Elon Musk, geçmişte de patent sistemine karşı olduğunu açıklamıştı. Bir röportajında, patent sisteminin güçlü değil, zayıf firmalar için işe yaradığını ifade etmişti. Ayrıca yaklaşık on yıl önce Tesla‘nın bazı patentlerini “iyi niyetle” kullanacak firmalara karşı dava açılmayacağını duyurmuştu. Ancak daha sonra, Tesla ile Avustralyalı Cap-XX firması arasında karşılıklı açılan patent davaları bu politikadan sapılmasına neden oldu.
Öte yandan Jack Dorsey, sosyal medya alanında açık kaynaklı sistemleri destekleyen adımlar da atmıştı. Kurucusu olduğu Bluesky projesinden daha sonra ayrılmış olsa da, bu platformun ticari etkilerden uzaklaşmasına katkı sunduğu düşünülüyor. Bluesky CEO’su Jay Graber, Dorsey’nin ayrılığının şirketin daha bağımsız hareket etmesini sağladığını belirtmişti.
Dijital açıklamaların politika üzerindeki etkisi artıyor
Sosyal medya üzerinden yapılan bu tür açıklamaların yalnızca bireysel fikir beyanı olarak kalmadığı, son yıllarda kamu politikalarını da etkileyebildiği görülüyor. Özellikle Elon Musk’ın, kamu yönetimiyle ilişkileri ve dijital kültürle harmanlanmış önerileri, bu sınırın giderek belirsizleştiğini gösteriyor.
Jack Dorsey ve Elon Musk’ın fikri mülkiyet yasalarına yönelik eleştirileri, yaratıcı sektörlerle teknoloji şirketleri arasındaki tartışmaları yeniden gündeme taşıyor. Bu tartışmanın yalnızca dijital değil, hukuki ve kültürel boyutlara da uzanması bekleniyor.
Fikri mülkiyet yasası nedir?
ABD’deki Fikri mülkiyet yasası ifadesi, telif hakkı, patent, ticari marka ve ticari sırlarla ilgili yasal düzenlemelerin tamamını kapsar. Bu yasalar, Copyright Act, Patent Act, Lanham Act gibi temel kanunlara dayanır ve yaratıcı eserleri, icatları, markaları ve ticari bilgileri koruma altına alır. Son yıllarda özellikle yapay zekâ sistemlerinin telifli içerikleri izinsiz kullanması tartışmaları büyütmüştür.