Birleşik Arap Emirlikleri emirliği Dubai merkezli tarımsal araştırma alanındaki en önemli kuruluşlarından biri olan Uluslararası Tuzlu Tarım Merkezi (ICBA), bölgeden yapılan ilk tohum bağışıyla Svalbard Küresel Tohum Deposu’na katkıda bulundu. Bu adım, Arap Yarımadası’ndan gelen ilk tohum koleksiyonunun Norveç’in Svalbard Takımadaları’nda bulunan ve “Kıyamet Ambarı” olarak da bilinen tohum deposunda koruma altına alınmasını sağladı.
ICBA’nın genetik araştırmalar ve bitki ıslahı çalışmaları kapsamında bir araya getirdiği 110 farklı türden oluşan 315 farklı tohum örneği, artık dünyanın en korunaklı tarımsal genetik kaynakları arasında yer alıyor. Bu koleksiyonun içinde, Birleşik Arap Emirlikleri’nin ulusal ağacı olan Ghaf gibi kuraklık, yüksek sıcaklık ve tuzluluğa dayanıklı bitki türleri bulunuyor. Bu özellikler, küresel ölçekte iklim değişikliğine karşı dirençli tarımsal üretimi güvence altına almayı amaçlayan çalışmalar açısından büyük önem taşıyor.
ICBA Genel Direktörü Dr. Tarifa Alzaabi, bu gelişmenin önemine değinerek, “ICBA’nın tohumları, zaman içinde bir yolculuğa çıkarak gelecek nesillerin değişen dünyada gıda üretimini sürdürebilmesi için gerekli genetik kaynaklara erişimini sağlayacak. Bu tohumlar, bitki ıslahı, biyoteknoloji ve çevresel adaptasyon konularında yürütülen yıllarca süren araştırmaların bir ürünü. Svalbard Küresel Tohum Deposu’nda koruma altına alınmaları, tarımsal yenilikleri ve dayanıklılığı geleceğe taşıyacak önemli bir mirasın parçasıdır.” ifadelerini kullandı.
Kıyamet Ambarı: Tarımsal Genetik Çeşitliliğin Küresel Sigortası
Norveç’in kuzeyinde, Kuzey Kutbu’na yaklaşık 1.300 kilometre mesafede bulunan Svalbard Küresel Tohum Deposu, dünya genelindeki bitki çeşitliliğini koruma altına almak amacıyla kurulmuş en büyük gen bankalarından biri. Savaşlar, doğal afetler, iklim değişikliği ve küresel krizler gibi tehditlere karşı bir güvence niteliği taşıyan depo, 6.200 bitki türüne ait 1,3 milyondan fazla tohum örneğini barındırıyor.
ICBA tarafından gönderilen tohumlar, sadece Birleşik Arap Emirlikleri’nin değil, bölgenin tarımsal geçmişi ve geleceği açısından da büyük önem taşıyor. Arap Yarımadası’nın çöl ikliminde yetişen ve ekstrem koşullara adapte olmuş bu bitkiler, küresel tarımın geleceği açısından kritik genetik materyaller arasında gösteriliyor.
ICBA Gen Bankası, 325 bitki türüne ait 17.000’den fazla tohum örneğini içeren koleksiyonuyla, kuraklık ve tuzlu toprak koşullarına dayanıklı tarımsal ürünlerin geliştirilmesine yönelik araştırmalara öncülük ediyor. Özellikle su kıtlığı ve çorak arazilerde tarımı mümkün kılacak dayanıklı bitkilerin genetik özellikleri, bu tür küresel tohum bankaları sayesinde korunarak gelecek nesillere aktarılıyor.
Gıda Güvencesini Sağlama Yolunda Küresel İş Birliği
İklim değişikliği, çölleşme ve su kaynaklarının azalması gibi tarımsal üretimi doğrudan tehdit eden sorunlara karşı bilimsel çözümler üretme çabasında olan ICBA, bu tohum bağışıyla küresel gıda güvenliği stratejilerinin bir parçası haline geldi. Genetik çeşitliliği koruma ve sürdürülebilir tarımı destekleme yönündeki bu adım, hem Birleşik Arap Emirlikleri’nin hem de uluslararası tarımsal araştırma topluluklarının ortak çabalarıyla gerçekleştirildi.
Bu süreç, bilim insanları, çiftçiler ve politika yapıcılar için büyük bir veri kaynağı oluştururken, gelecekte yaşanabilecek gıda krizlerine karşı bir önlem olarak değerlendiriliyor. ICBA, çöl ortamında sürdürülebilir tarımın nasıl mümkün olabileceğini araştırmaya devam ederken, bu tohumların yıllar sonra bile yeni tarımsal çözümler sunma potansiyeline sahip olduğu belirtiliyor.