Humanity Protocol, merkeziyetsiz kimlik doğrulama alanında geliştirdiği blokzincir tabanlı çözümlerle öne çıkan bir proje olarak, 20 milyon dolar değerinde yeni bir yatırım turunu tamamladığını duyurdu. Tur, kripto sektörünün önde gelen yatırımcılarından Pantera Capital ve Jump Crypto tarafından ortak liderlik edildi. Projenin bu turdaki değerlemesi 1,1 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Humanity Protocol, Mayıs 2024’teki 30 milyon dolarlık önceki finansman turunda ise 1 milyar dolar değerlemeye ulaşmıştı.
2024 yılında faaliyete başlayan Humanity Protocol, kullanıcıların avuç içi taramalarıyla kimliklerini doğrulayan bir sistem üzerinde çalışıyor. Bu yöntemin, botları, dolandırıcılık ve sahtekarlık faaliyetlerini engellemek için tasarlandığı belirtiliyor. Dağıtılmış defter teknolojisi sayesinde kullanıcıların kimlik verilerini kontrol edebildiği ifade edilirken, bireylerin hangi bilgilerini paylaşacaklarına ve şirketlerin bu verilere nasıl erişeceğine kendilerinin karar verebileceği vurgulanıyor.
Humanity Protocol’ün kurucusu Terence Kwok, “Humanity Protocol olarak, bireylere gerçekten kendilerine ait dijital kimlikler sağlama konusunda kararlıyız” açıklamasını yaptı. Proje kapsamında kullanıcılar, “Human ID” adı verilen kalıcı bir kimlik oluşturarak avuç izi taramalarını blokzincirle ilişkilendiriyor. Humanity Protocol tarayıcılarının bulunduğu her noktada, kullanıcılar etkinliklere katılım, bina girişi veya ödeme işlemleri gibi durumlarda insan olduklarını doğrulayabiliyor. Şirket, bu süreci “Proof of Humanity” (İnsanlık Kanıtı) olarak adlandırıyor.
Proje, OpenAI CEO’su Sam Altman’ın kurucuları arasında yer aldığı ve 2024’te Worldcoin’den World adına evrilen iris tarama temelli rakibiyle dikkat çekiyor. World’ün iris tarama yöntemi, biyometrik verilerin toplanmasına ilişkin gizlilik endişeleri nedeniyle tartışmalara yol açmıştı. Humanity Protocol ise avuç izi verilerini yalnızca kriptografik hash’ler olarak sakladığını ve kişisel bilgilerin şifrelendiğini belirterek benzer kaygıları gidermeyi hedefliyor.
Kullanıcıların kişisel verilerinin doğrulayıcılardan gizli kaldığı aktarılırken, sistemin yalnızca kişinin iddia ettiği kimliği teyit ettiği, detaylı bilgi paylaşmadığı ifade ediliyor. Şirket, merkeziyetsiz yapısı sayesinde üçüncü şahısların kimlik doğrulama süreçlerine dahil olmasını engellemeyi amaçlıyor.
Humanity Protocol, toplanan fonları önümüzdeki aylarda ürününü daha geniş kitlelere ulaştırmak için kullanmayı planlıyor. Avuç izi tarayıcılarının erken erişimine ilgi duyan kullanıcılar için bekleme listesi oluşturulduğu da paylaşılan bilgiler arasında. Projenin, özellikle etkinlik yönetimi, fiziksel erişim kontrolü ve ödeme sistemleri gibi alanlarda kullanımının yaygınlaşması bekleniyor.
Biyometrik veri kullanımına yönelik artan ilginin yanı sıra, bu tür projelerin gizlilik ve güvenlik dengelerini nasıl kuracağı ise tartışma konusu olmaya devam ediyor. Humanity Protocol’ün avuç izi tabanlı çözümü, rakiplerine kıyasla daha az tartışmalı bir alternatif sunma iddiasıyla yol alıyor.