Elektrikli araçlar için kritik öneme sahip batarya üretiminde kullanılan grafit, tipik bir bataryanın yaklaşık yarısını oluşturuyor. Küresel elektrikli araç talebinin hızla artmasıyla birlikte, hammadde tedarik zinciri bu talebi karşılamakta zorlanıyor. Mevcut durumda dünya genelindeki grafit arzının yüzde 95’i Çin’den sağlanıyor ve bu durum batarya üreticileri için ciddi jeopolitik ve tedarik zinciri riskleri oluşturuyor. Alternatif çözümler bulma gerekliliği giderek artarken, Hollandalı girişim CarbonX, geliştirdiği yeni anot malzemesi ile bu alanda değişim yaratmaya hazırlanıyor.
Bu kapsamda, CarbonX önemli bir finansal destek elde etti. Şirket, Avrupa’nın en prestijli destek programlarından biri olan EIC Accelerator kapsamında 2,5 milyon euro hibe almaya hak kazandı. Bu destek, şirketin Avrupa’daki aktif anot malzemesi tedarikini dönüştürme misyonunda önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor. Geçtiğimiz yıl 4 milyon euro yatırım alan girişim, aldığı bu yeni fon ile toplam yatırımını 21 milyon euroya çıkardı.
Yerel Üretimle Çin Grafitine Alternatif
CarbonX, batarya üretiminde kullanılan grafite doğrudan bir alternatif sunarak yerel üretimle tedarik zincirini güçlendirmeyi amaçlıyor. Şirketin geliştirdiği karbon anot malzemesi, Çin menşeli grafit ile aynı maliyet seviyesinde olup, hızlı şarj kapasitesi ve batarya ömrünü artırma özellikleriyle öne çıkıyor. Üstelik, düşük karbon ayak izi sayesinde çevresel etkileri de minimize ediyor. Şirketin bu yeni malzemesi, küresel ölçekte ilk 10 batarya hücre üreticisiyle ileri seviye testlerden geçiyor.
Şirket, üretim sürecinde emülsiyon bazlı hammadde teknolojisi kullanıyor. Bu teknoloji, sentetik veya doğal grafit üretimine kıyasla çok daha az enerji tüketimi sağlıyor. Dolayısıyla hem maliyetleri düşürüyor hem de üretim sürecindeki karbon emisyonlarını azaltıyor.
Büyüme ve Gelecek Planları
CarbonX CEO’su Rutger Van Raalten, şirketin son aldığı yatırımlarla önemli bir büyüme sürecine girdiğini belirtti. Van Raalten, önümüzdeki 9 ay içinde ekiplerini 15 kişiden 25 kişiye çıkarmayı planladıklarını ve bir tedarik anlaşması sağladıktan sonra 30 milyon euro büyüklüğünde yeni bir yatırım turuna çıkacaklarını ifade etti.
CarbonX’in kuruluş sürecine dair bilgiler paylaşan Van Raalten, 2007 yılında Delft Teknoloji Üniversitesi’nde malzeme teknolojisi geliştiren ekibin bir parçası olduğunu söyledi. Kimyasal süreç mühendisliği alanında yüksek lisansa sahip olan Van Raalten, son 15 yılda ABD ve Çin’de karbon siyahı üretim tesislerinde ticari ölçeklendirme projelerine liderlik etti.
Şirketin diğer kurucu ortağı Daniela Sordi, nanomalzemeler alanında 17 yıldan fazla deneyime sahip. Şirketin 400 metrekarelik batarya test tesisinin kurulum sürecini yöneten Sordi, CarbonX’in dünya çapında 11 patent ailesinin baş geliştiricisi olarak öne çıkıyor.
Şirketin yönetici ekibine kısa süre önce katılan Steen McCollin, daha önce Panasonic ile büyük bir anlaşma gerçekleştiren Nexeon’da çalışıyordu. Jaguar Land Rover’da uzun yıllar görev yapan McCollin, otomotiv sektöründe 21 yıllık tecrübeye sahip ve müşteri yeterlilik süreçleri ile tedarik anlaşmaları konularında uzman.
Rekabet Avantajı ve Teknolojinin Öne Çıkan Yönleri
CarbonX CEO’su Rutger Van Raalten, mevcut grafit üreticilerinin yüksek sermaye gerektiren tesislere ve enerji yoğun süreçlere ihtiyaç duyduğunu belirterek, CarbonX’in çok daha düşük yatırım maliyetleriyle aynı sonucu sağladığını ifade etti. Van Raalten, CO2 emisyonlarının 5 kat daha düşük olduğunu ve mevcut karbon siyahı tesisleriyle entegre üretim yapabilmeleri sayesinde üretim süreçlerini hızlandırabildiklerini dile getirdi.
Van Raalten ayrıca, CarbonX’in şu anda Çin’den gelen grafitle hem maliyet hem de performans açısından rekabet eden tek alternatif olduğunu belirtti. Şirket, sürdürülebilirlik, güvenlik ve tedarik zinciri bağımsızlığı gibi kritik faktörleri bir arada sunarak Avrupa’nın batarya üretiminde stratejik bir rol üstlenmeye hazırlanıyor.