Gürbağ Grup Yönetim Kurulu üyesi Batuhan Bağıban, prefabrik yapıların normal inşaat sürecine oranla çok fazla artı özelliği bulunduğunu söyledi.
Batuhan Bağıban, “Bu özellikleri sıralamak gerekirse; her şeyden önce geleneksel inşaat tekniklerinden farklı olarak makineler yoğun olarak kullanılır. Bunun sonucunda planlanan süreden çok daha kısa bir zamanda üretim yapılabilir. Mevsimsel farklılıklardan etkilenmeyen fabrikasyon süreci ve inşa süreci, ekonomik avantajları da beraberinde getirir. Üretimin kapalı alanlarda yapılması, olası gecikmelerin önüne geçer. Projenin uygulama süresi kısalır.” dedi.
Gürbağ Grup Yönetim Kurulu üyesi Batuhan Bağıban “Prefabrik evler geleneksel yapılara göre daha avantajlı”
Gürbağ Grup Yönetim Kurulu üyesi Batuhan Bağıban
Bağıban kalite bakımından da prefabrik yapıları değerlendirerek, “Kalite bakımından değerlendirildiğinde kalite kontrol süreci daha efektif olarak uygulanmaktadır. Prefabrik inşaatlarda inşaatın kalitesi makinelerle geleneksel inşaat yöntemlerinde ise işçiliğin kalitesine bağlı olarak belirlenmektedir. Bu da fabrikada üretilen prefabrik elemanların kalite seviyesinin daha yüksek olmasına neden olmaktadır. Yani belirlenen standartları uygulamak fabrikasyon üretiminde çok daha kolaylıkla gerçekleştirilebilir. Bu da daha uzun ömürlü ve daha mukavemetli yapıların ortaya çıkarılmasını sağlar.” Diyerek prefabrik yapıların daha standart kalitede üretilebildiğini ifade etti.
“Prefabrik yapı sektöründe Türkiye ve Avrupa arasında kayda değer farklıklar da bulunuyor.”
Gürbağ Grup Yönetim Kurulu üyesi Batuhan Bağıban
Gürbağ Grup Yönetim Kurulu üyesi Batuhan Bağıban, kendilerinin de faaliyet gösterdikleri prefabrik yapı sektörüne dair yaptığı değerlendirmelerde; “Avrupa’da prefabrikasyonun inşaat sektöründeki payı % 30-50 olmasına rağmen ülkemizde bu oran % 3-5 olarak kayda geçirilmiştir. Bunun yanı sıra Avrupa’da prefabrik yapılar az katlı, çok katlı, spor salonu, konut, endüstri ve ofis gibi pek çok yapı çeşidini içermesine rağmen, bizim ülkemizde az katlı ve hangar tipi endüstriyel yapılar olarak az çeşitlidir.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.
Batuhan Bağıban, “Avrupa’da deprem bölgelerinde yapılan prefabrik yapıların oranı gittikçe artmaktadır. Depreme dayanıklı prefabrik yapı tasarımı konusundaki AR-GE çok fazladır. Ülkemizde hem deprem bölgelerindeki prefabrik yapıların oranı çok azdır ve depreme dayanıklı prefabrik yapı tasarımı konusundaki AR-GE pek çok firmada çok azdır. Prefabrik yapı konusundaki kapsamlı bir yönetmelik ve prefabrik yapı elemanlarının fabrikasyon ekipmanlarının kalite kontrol süreci % 93 oranı bulunan Avrupa’ya karşılık ülkemizde bu oran neredeyse yarı yarıyadır.” Diyerek yaptığı açıklamalarla da ülkemizin bu alanda çok hızlı bir gelişmeye ihtiyacı olduğunun altını da çizmiş oldu.