Netflix’in kısa sürede en çok izlenen yapımlarından biri haline gelen ‘Baby Reindeer’, bu kez yasal bir tartışmanın merkezinde. Dizideki “Martha” karakterinin kendisini yansıttığını iddia eden Fiona Harvey, streaming devi Netflix‘e dava açtı. Harvey, dizinin hayatını kararttığını ve itibarını zedelediğini öne sürüyor.
‘Baby Reindeer’, 2015 yılında geçen ve senarist ve yaratıcısı Richard Gadd‘in gerçek hayat hikayesinden ilham aldığını iddia eden bir yapım. Gadd, aynı zamanda dizinin başrolü olan başarısız komedyen ve gündüzleri barmenlik yapan Donny Dunn karakterini canlandırıyor. Hikaye, Londra‘daki bir barda geçen olaylarla başlıyor. Dunn, bir gün sıkıntılı bir durumda olan Martha karakterine, canlandıran Jessica Gunning, ücretsiz bir çay ikram eder. Ancak Martha, kısa sürede Dunn’ın sapığı haline gelir; her gün barı ziyaret eder, on binlerce e-posta gönderir, başına şişe kırar, gözlerine parmaklarıyla saldırır ve cinsel saldırıda bulunur. Sonunda Martha tutuklanır ve hapse atılır.
Gadd, Gunning ve dizinin yönetmeni, Martha karakterinin gerçek hikayeden ilham alınarak yaratıldığını, ancak birebir aynı olmadığını söyleseler de Fiona Harvey bunun yeterli olmadığını belirtiyor. Harvey, dizinin ilk bölümünde yer alan “Bu gerçek bir hikaye” ifadesinin “televizyon tarihinin en büyük yalanı” olduğunu ve hayatını “benzersiz bir ölçekte ve boyutta” mahvetmek için tasarlandığını iddia ediyor.
Harvey’nin dava dilekçesinde, dizinin Martha hakkında yaptığı iddiaların tümünün asılsız olduğu belirtiliyor. Harvey, hiçbir suçtan hüküm giymediğini, Gadd’e veya herhangi birine cinsel saldırıda bulunmadığını ve kimseyi takip etmediğini vurguluyor. Ayrıca, Netflix’in resmi web sitesi tudum.com‘da ve House of Commons‘da yapılan açıklamalarda dizinin “gerçek bir hikaye” olduğunun tekrar edilmesini de eleştiriyor.
Harvey, dizinin Martha karakteriyle kendisinin kolayca ilişkilendirilebileceğini savunuyor. Dizide Martha’nın, Dunn’a gönderdiği bazı e-postalarda şakayla karışık tekrarladığı “Tek ihtiyacım olan biri perdelerimi assın” ifadesine dikkat çekiyor. Harvey, 2014 yılında attığı bir tweet’te Gadd’in hesabını etiketleyerek “perdelerimin asılması gerekiyor” dediğini belirtiyor.
Ayrıca, Harvey ve Martha’nın “şaşırtıcı benzerlikleri” olduğuna dikkat çekerek, ikisinin de 20 yıl yaşça büyük İskoç avukatlar olduğunu ve bunun İngiliz medyasının kısa sürede kendisini tanımlamasına yardımcı olduğunu iddia ediyor. Harvey, dizinin yayınlanmasından bir ay sonra Piers Morgan ile yaptığı televizyon röportajını da hatırlatıyor.
Harvey, dizinin getirdiği tanıtımın kendisini “işkenceye” maruz bıraktığını ve anksiyete, kabuslar, aşırı stres ve evden çıkma korkusu gibi sorunlara yol açtığını belirtiyor. Açtığı davada en az 170 milyon dolar talep eden Harvey, iftira, kasıtlı duygusal sıkıntı yaratma, ihmal ve kamuoyuna duyurulma haklarının ihlali gibi suçlamalarda bulunuyor.
Netflix ise yaptığı açıklamada, “Bu durumu kararlılıkla savunmayı ve Richard Gadd‘in hikayesini anlatma hakkını desteklemeyi” planladığını belirtti. Gadd ise, dizinin izleyicilerine karakterlerin kimlerden esinlenmiş olabileceğine dair spekülasyon yapmamalarını söyleyerek, “Bu dizinin amacı bu değil” dedi.
Gunning ise Variety‘e verdiği röportajda, Martha karakterini canlandırırken Gadd’in gerçek hayattaki takipçisi hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığını ifade etti.