Finans danışmanı Yosun Çelikler, 2024 yılının ekonomik etkilerini değerlendirerek, 2025 yılına ilişkin beklentilerini paylaştı. Şirketlerin finansal kaynaklarını etkili yönetebilmesi için öncelikle dijitalleşme, esnek finansman kaynakları ve risk yönetimi gibi üç temel stratejiye odaklanmaları gerektiğini belirtti.
Çelikler, “2024, hem Türkiye’de hem de küresel ölçekte ekonomik belirsizliklerin ve fırsatların iç içe geçtiği bir yıl oldu. Yüksek enflasyon, merkez bankalarının sıkı para politikaları ve jeopolitik gelişmeler, iş dünyasında önemli etkilere yol açtı. Teknoloji ve dijitalleşmeye yatırım yapan şirketler rekabette öne çıkarken, sürdürülebilirlik temelli iş modellerinin önemi arttı. Türkiye özelinde ihracata dayalı büyüme stratejileri ve altyapı projeleri ekonomiyi desteklerken, döviz kuru dalgalanmaları ve finansmana erişim güçlükleri bazı sektörler üzerinde baskı oluşturdu” ifadelerini kullandı.
Avrupa, Afrika ve Ortadoğu gibi farklı pazarlarda çok uluslu şirketlerde deneyim kazandığını vurgulayan Çelikler, böyle dönemlerde şirketlerin küresel yatırım stratejileri, mali risk yönetimi ve operasyonel mükemmeliyet gibi alanlarda yeni standartlar belirleyerek çevik yapılara geçmeleri gerektiğini ifade etti. Ekonomik yönetimde şirketlerin dikkate alması gereken temel unsurlara değinen Çelikler, “Finansal yönetim süreçlerinde en çok üzerinde durulan başlıklar arasında nakit akışı yönetimi, yatırımın geri dönüşü (ROI), büyüme ve kârlılık dengesi, kur riski yönetimi ve sürdürülebilir finans kriterleri bulunuyor. Ayrıca küresel ve yerel ekonomik gelişmelerin düzenli olarak izlenmesi, piyasa dinamiklerine hızla uyum sağlanması açısından kritik öneme sahip” dedi.
2025 yılında şirketlerin finansal kaynaklarını değerlendirme stratejilerine ilişkin görüşlerini paylaşan Finans danışmanı Yosun Çelikler, “Öncelikli olarak dijital dönüşüm ve teknoloji yatırımları öne çıkıyor. Şirketler, finansal verimliliği artırmak için yapay zeka, blokzinciri ve büyük veri analitiği gibi teknolojilere ağırlık vermeli. Bu teknolojiler, maliyetleri düşürmenin yanı sıra müşteri deneyimini geliştirmede önemli rol oynar. 2025’te kredi maliyetlerinde görülebilecek değişkenlikler nedeniyle şirketler sadece banka kredilerine bağımlı kalmamalı. Halka arz, girişim sermayesi fonları ve yeşil finansman gibi alternatif kaynakları değerlendirmeli. Ayrıca, döviz riski, faiz oranlarındaki dalgalanmalar ve küresel tedarik zinciri sorunlarına karşı proaktif bir finansal strateji benimsemeli. Özellikle ihracatçı firmalar, hedge mekanizmalarını daha aktif kullanarak kur risklerini minimize etmeli” diye konuştu.
Yosun Çelikler, iş dünyasında veriye dayalı karar alma süreçlerinin, sürdürülebilir finansın ve dijitalleşmenin 2025’te kritik bir önem taşıyacağını vurguladı. Çelikler, kariyerinde Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı Projesi, JT International Türkiye, MENEAT Operasyonları, gıda sektöründe yatırımlar, lojistik ve depolama çözümleri, devlet destekli güneş enerjisi santralleri (GES) yatırımları gibi projelerde aktif rol aldığını aktardı. Bu süreçlerde altyapı yatırımları, yenilenebilir enerji projeleri, dijital bankacılık ve fintek çözümleri aracılığıyla ihracat odaklı büyüme stratejileri geliştirdiğini belirtti.
Genç liderlere yatırımın geleceğin iş dünyası için önemli olduğunu ifade eden Çelikler, “Mentorluk programlarıyla finans dünyasına yeni yetenekler kazandırarak inovatif düşünce yapısının gelişmesine katkıda bulunuyorum. Bu süreçte, genç liderlerin yetişmesi için liderlik ve stratejik düşünme becerilerini geliştiren eğitim programlarını hayata geçirdim. Ayrıca, kapsayıcı mentorluk programlarıyla genç profesyonellere finansal analiz, yatırım stratejileri, kriz yönetimi ve sürdürülebilir büyüme modelleri gibi konularda rehberlik ettim. Kadın liderlerin iş dünyasındaki varlığını güçlendirmek amacıyla girişimcilik ve yönetim alanlarında özel mentorluk programları yürüttüm” dedi.
Finans danışmanı Yosun Çelikler, hem Türkiye’de hem de küresel ölçekte görev aldığı şirketlerin uluslararası pazarlarda güçlenmesine destek olmayı sürdüreceğini belirterek, iş dünyasında adaptasyon ve yeniliğin 2025 yılında belirleyici olacağına işaret etti.