2024 yılına girerken EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, Türkiye’nin ofis piyasasındaki gelecek trendleri üzerine dikkat çekici bir değerlendirmede bulundu. Yazıcı, Covid-19 salgınının etkisiyle ofislerden uzak bir yaşam tarzının benimsendiğini, ancak artık ofislere dönüş eğilimlerinin başladığını ifade etti. Ofis üretimindeki yetersizliklere vurgu yapan Yazıcı, talep ve arz dengesinde açılmaların yaşandığını belirtti.
Pandemi sürecinin ofis taleplerini etkilemesinin yanı sıra, Nisan 2023’te açılan İstanbul Finans Merkezi’nin de sektöre önemli bir etki yarattığını dile getiren Cansel Turgut Yazıcı, merkezin asıl etkisinin 2025 yılında tam anlamıyla hissedileceğini öngördü. İmalatın azalmasıyla birlikte talep ve arz dengesindeki açıklıklara dikkat çeken Yazıcı, yeni üretim alanlarının zorlu finansman koşulları nedeniyle sınırlı olduğuna işaret etti.
Yazıcı, İstanbul Finans Merkezi‘nin Nisan 2023’te açılmasının bir miktar stok oluşturduğunu ifade ederek, bu yapıların kiralama maliyetlerinin yüksek olduğuna ve genel giderlerinin herkes tarafından karşılanabilecek düzeyde olmadığına dikkat çekti. Piyasada mevcut talebin bu yıl bir miktar artmasına rağmen, finans merkezinin asıl etkisinin 2025 yılında gözlemleneceği görüşünü paylaştı.
Değerlendirmelerine devam eden Yazıcı, Türkiye genelindeki şehirleşme eğilimlerine ve belli şehirlere yoğunlaşmaya işaret etti. Bu durumun önüne geçilmesi gerektiğini savunan Cansel Turgut Yazıcı, sanayi ve ticaretin farklı şehirlere yayılması gerektiğini vurguladı. Kentten köye geri dönüş eğiliminin başlaması gerektiğini belirten Yazıcı, uzaktan çalışma imkanlarının artmasıyla bu yönde projeler geliştirilmesi çağrısında bulundu.
“Köyden kente göç dönemi bitti, kentten köye geri dönüş dönemi gelmeli.” diyen Cansel Turgut Yazıcı, uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte Anadolu’da atıl duran konutların kullanıma açılabileceğini ve bu sayede büyük şehirlerdeki konut ve ofis fiyatlarının aşağı çekilebileceğini ifade etti. Ayrıca, olası deprem sonuçlarına karşı da önlemler alınması gerektiğini belirtti.
Son olarak, Yazıcı, sadece kiralara sınırlama getirmenin sorunu çözmeyeceğini, stratejik ve jeopolitik bir perspektifle geniş açıdan önlemler alınması gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı. Türkiye’nin gayrimenkul sektöründe yaşanan bu değişimler, hem şehirleşme hem de iş dünyasındaki dönüşümler açısından önemli bir gelişmeyi işaret ediyor.