Ernst & Young (EY) tarafından yayımlanan “EY Jeostratejik Görünüm 2025” raporu, küresel çapta ekonomik ve politik dinamikleri etkileyebilecek 10 temel jeopolitik riski mercek altına alıyor. Rapor, dünya genelindeki seçimlerin ardından şekillenecek politik atmosfer, ekonomik rekabet ve egemenlik mücadeleleri ile jeopolitik çekişmelerin şirketler ve devletler üzerindeki etkilerini ele alıyor.
Rapora göre, popülist politikalar operasyonel ve itibar riskleri yaratabilirken, vergilendirme politikalarındaki belirsizlikler finansal istikrarsızlığa yol açabilir. Ayrıca, demografik yapının değişmesi, göç dalgaları ve iş gücüne erişim konuları iş dünyasının öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Özellikle tedarik zincirlerinde jeopolitik bağımlılıkların azaltılması konusunda şirketlerin ciddi bir dönüşüm süreciyle karşı karşıya kalacağı vurgulanıyor.
Dijital egemenlik ve yapay zeka stratejilerinin küresel rekabeti artıracağı belirtilen raporda, ülkeler ve şirketler arasında teknoloji hâkimiyeti konusunda yoğun bir yarış yaşanacağı ifade ediliyor. Bununla birlikte, iklim politikalarının uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejilerinde belirleyici bir faktör haline geldiği vurgulanıyor. Yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinde yeni jeoenerji dinamiklerinin şirketler açısından hem fırsatlar hem de zorluklar barındırdığı kaydedilirken, firmaların yatırım kararlarında bu değişimi göz önünde bulundurması gerektiği aktarılıyor.
Gelişmekte olan pazarlarla entegrasyonun büyüme fırsatları yaratabileceğine işaret eden rapor, politik savaşlar ve çatışmaların ekonomik istikrara zarar verebileceğini öngörüyor. Ayrıca, uzay ekonomisinin ve astro-politikanın yeni bir rekabet alanı haline geleceği ifade ediliyor.
Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan EY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Özge Gürsoy Büyükavşar, dünya genelinde siyasi liderlerin 2024 seçim sürecinden sonra 2025 yılına yönetim odaklı bir yaklaşımla gireceğini ve bunun küresel çapta politik düzenlemelerde değişiklikler yaratacağını belirtti. Büyükavşar, şirketlerin ve iş dünyasının önümüzdeki dönemde karşılaşabileceği riskleri şimdiden göz önünde bulundurarak stratejiler geliştirmesi gerektiğini vurguladı.