Danimarka’nın Kopenhag kentinde faaliyet gösteren Enduro Genetics, sentetik biyoloji alanında faaliyetlerini genişletmek amacıyla 12,4 milyon dolar tutarında Seri A yatırımı aldı. Yatırım turuna Supernova Invest, NOON Ventures ve Sandwater katıldı. Bu son yatırımla birlikte şirketin toplam sermaye girişi 18,6 milyon dolara ulaştı. Toplam yatırımın bir kısmını BioInnovation Institute ve Avrupa İnovasyon Konseyi tarafından sağlanan hibeler oluşturuyor.
Enduro Genetics, bu yeni finansmanı, teknoloji platformunu genişletmek ve ticari ölçeğe taşıyarak biyofarmasötik üretim sistemlerinde kullanımı artırmak için kullanacak. Şirketin CEO’su Christian Munch, “Bu yatırım, ticarileştirme çabalarımızı hızlandırmamıza, teknoloji platformumuzu güçlendirmemize ve teknolojimizi daha geniş alanlara yaymamıza olanak tanıyor” dedi.
Biyoteknolojide Çözülemeyen Soruna Yeni Yaklaşım
Enduro Genetics, biyoteknoloji üretim süreçlerinde uzun yıllardır yaşanan ve endüstriyi zorlayan “düşük verimlilik” sorununa çözüm getirmeyi hedefliyor. Küresel biyoprodüksiyon pazarının hacmi yaklaşık 412 milyar dolar olarak tahmin edilirken, bu pazar endüstriyel enzimlerden biyolojik olarak parçalanabilir malzemelere, alternatif proteinlerden ilaçlara kadar geniş bir ürün yelpazesini kapsıyor.
Ancak bu geniş yelpazeye rağmen, büyük ölçekli endüstriyel üretim süreçlerinde genetik olarak tasarlanmış mikroorganizmalar üretim verimliliğinde sorun yaşıyor. Üretim koşullarında mikroorganizmalar zamanla mutasyona uğruyor ve bu durum, “hücreden hücreye varyasyon” olarak tanımlanan verimsiz üretim döngülerine neden oluyor. Üretken olmayan hücreler, kaynakları tüketerek verimli hücreleri saf dışı bırakıyor ve sonuç olarak üretim kapasitesi düşüyor.
Enduro’nun kurucusu ve CSO’su Peter Rugbjerg, bu durumun akademik ve endüstriyel araştırmaların yıllardır karşılaştığı bir problem olduğunu belirterek şunları söyledi: “Günümüzde biyoproseslerde kullanılan hücrelerin yalnızca az bir kısmı yüksek üretime katkı sağlıyor. Enduro olarak geliştirdiğimiz yeni optimizasyon teknolojisi, mevcut yüksek verimli süreçleri daha da ileriye taşımamızı sağlıyor.”
“Sentetik Bağımlılık” Teknolojisiyle Dönüşüm
Enduro Genetics, Danimarka Teknik Üniversitesi’nden doğan bir spin-off olarak kuruldu. Şirket, biyoprodüksiyonda verimliliği artırmayı amaçlayan ve “sentetik bağımlılık” adını verdiği patentli bir teknolojiyi geliştirdi. Bu teknoloji, mikroorganizma üretim ev sahibine genetik bir eklenti yerleştirerek her bir hücrenin üretim kapasitesini sağlığı ve büyümesiyle ilişkilendiriyor. Bu sayede yalnızca yüksek üretim yapan hücreler hayatta kalıyor ve verimsiz hücreler sistem dışı bırakılıyor.
Biyoteknolojik üretim süreçlerinde stabil ve verimli bir mikrobiyal topluluk korunuyor ve bu durum endüstriyel biyoprodüksiyonun ölçeklenebilirliğini ve maliyet etkinliğini artırıyor. Christian Munch, bu yeniliğin biyobazlı yakıtlar, biyoplastikler, özel kimyasallar, alternatif proteinler ve ilaçlar gibi fosil bazlı ürünlerin yerine sürdürülebilir alternatiflerin üretilmesinde önemli bir rol oynayacağını belirtiyor.
Halihazırda şirket, biyofarmasötik, gıda, tarım ve endüstriyel üretim alanlarında çeşitli müşterilerle iş birliği yapıyor.