İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, düzenlediği basın toplantısında, yargının siyasallaştığını ifade ederek önemli açıklamalarda bulundu. Saraçhane Başkanlık Binası Fuaye Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda İmamoğlu, kamuoyunun yakından tanımadığı ancak hukuki süreçlerde etkili bir isim olan S. Büyükcanayakın‘ın faaliyetlerini gündeme getirdi. İmamoğlu, “Heybedeki turpun adı S. Büyükcanayakın” diyerek, bu kişinin davalarda nasıl rol aldığını ve hukukun nasıl çiğnendiğini detaylı bir şekilde aktardı.
İmamoğlu, Beylikdüzü Belediyesi‘ndeki bir ihale ile ilgili iddiaları yanıtladığı bölümde, S. Büyükcanayakın‘ın hazırladığı bilirkişi raporlarının hukuki geçerliliğinin olmadığını vurguladı. Mahkemeye sunulan raporlardan birinin gerçekte var olmadığını belirten İmamoğlu, “Olmayan bir rapora dayanarak suçlama yapılıyor. Bu kişi, olmayan şeyleri yazacak kadar rahat bir profesyonel” ifadelerini kullandı. Büyükcanayakın’ın aynı zamanda mülkiye müfettişi olduğunu ve raporlarının asılsız olduğunu kanıtladıklarını dile getiren İmamoğlu, bu kişinin hukuka aykırı bir şekilde hareket ettiğini iddia etti.
İmamoğlu, bu süreçte adaletin önündeki en büyük engelin bağımsız olmayan bilirkişi raporları olduğunu belirterek, “Danıştay’ın beş yüksek yargıcının yerine bilirkişi S. Bey’in görüşüne itibar edilmesi, hukuk sistemimizin geldiği noktayı açıkça gösteriyor” dedi. İBB Başkanı, bu durumun bir skandal olduğunu belirterek, sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
İmamoğlu, S. Büyükcanayakın‘ın sadece kendisine yönelik değil, farklı kurumlara karşı da hukuki süreçlerde benzer yöntemlerle suçlamalar yönelttiğini söyledi. Örnek olarak, İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri (İETT) ve İsfalt gibi önemli kamu kurumları hakkında hazırlanan raporları gösterdi. İmamoğlu, bu raporların bilimsel bir dayanağı olmadığını ve uzman görüşleriyle çürütüldüğünü belirtti. “S. Bey her seferinde karşısında bilimsel raporlar bulmasına rağmen, hukukun önünde engel olmaya devam ediyor” diyerek, bu tür kişilerin sistemdeki yerini sorguladı.
Toplantıda ayrıca, hükümetin krizlere yönelik yaklaşımını da eleştiren İmamoğlu, Kartalkaya‘daki yangın faciasını örnek gösterdi. Felaket sırasında yeterli bilgi paylaşımının yapılmadığını belirten İmamoğlu, hükümet yetkililerinin kongre şovu nedeniyle görevlerini ihmal ettiğini söyledi. İmamoğlu, “Bu tür zamanlarda sorumluluk almak yerine siyasi şov peşinde koşulması kabul edilemez” diyerek, yaşananların vicdanları yaraladığını dile getirdi.
Ekrem İmamoğlu, toplantının sonunda Türkiye’de yargı bağımsızlığının zedelendiğine dikkat çekerek, “Bugün hukuk sistemimizin geldiği noktada, adaletin yerini bulmasını beklemek neredeyse imkansız hale geldi” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, yaşanan süreçlerin Türk siyasetine şekil vermek için kullanıldığını belirtti ve bu tür olayların kamuoyunun vicdanında derin yaralar açtığını ifade etti.
S. Büyükcanayakın, İmamoğlu’nun açıklamalarıyla birlikte geniş bir kesim tarafından tartışılmaya başlandı. İBB Başkanı, bu kişinin hukuki süreçlerdeki etkisini ve adli makamların bağımsız karar alma yetisini nasıl engellediğini örneklerle anlatarak, hukukun üstünlüğüne vurgu yaptı. Mahkemelerin bu tür girişimlere karşı daha hassas bir tavır alması gerektiğini söyleyen İmamoğlu, hukuksuzlukların sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
S. Büyükcanayakın kimdir?
S. Büyükcanayakın, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından kamuoyuna tanıtılan ve hukuki süreçlerde adı geçen bir bilirkişi ve mülkiye müfettişidir. Büyükcanayakın, özellikle İmamoğlu’na yönelik dava süreçlerinde hazırladığı raporlarla gündeme gelmiştir. İmamoğlu’nun iddialarına göre, Büyükcanayakın’ın hazırladığı raporlar bilimsel temelden yoksun olup, bazı durumlarda gerçekte var olmayan raporlarla suçlamalar yöneltilmiştir. Ayrıca, İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri (İETT) ve İsfalt gibi kamu kurumlarına yönelik raporlarında da benzer hatalar bulunduğu öne sürülmüştür. İmamoğlu, Büyükcanayakın’ın hukukun bağımsızlığını zedeleyen bir figür olduğunu savunmaktadır.