Türkiye ve Almanya iş birliğiyle, seramik üretim sektöründe yeşil hidrojen kullanımını araştırmak üzere kapsamlı bir pilot proje hayata geçirildi. Alman Federal Ekonomik İşler ve İklim Eylemi Bakanlığı tarafından finanse edilen ve Alman Uluslararası İş Birliği Kurumu (GIZ) ile Eczacıbaşı Yapı Gereçleri A.Ş. ve burgbad‘ın ortaklığında yürütülecek proje, seramik sektöründe sürdürülebilir üretim yöntemlerinin geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacak.
2030 yılına kadar 360 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması beklenen küresel seramik pazarı, bu iş birliği ile önemli bir inovasyon hamlesine sahne oluyor. Yeşil hidrojenin kullanımı, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri‘nin Bilecik, Bozüyük‘teki VitrA Üretim Tesisi‘nde gerçekleştirilecek. Tesisteki güneş enerjisi santrallerinden elde edilecek yeşil hidrojen, seramik ürünlerin pişirilmesi sırasında kullanılacak ve böylece fosil yakıt tüketimi azaltılarak çevresel etkilerin minimize edilmesi hedefleniyor.
Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO‘su Özgen Özkan, seramik endüstrisinin küresel karbon emisyonları üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu belirterek, “Pişirme işleminde yeşil hidrojen kullanılması, Türk imalat sektöründeki toplam doğal gaz tüketiminin yüzde 12’sinden fazlasını gerçekleştiren seramik sektörünün, çevreye katkısı ve küresel arenada elde edeceği rekabet avantajı açısından önemli kazanımlar vaat ediyor” ifadesini kullandı.
Bu arada burgbad CEO‘su Stefan Sallandt, projenin, düşük karbonlu bir geleceğe geçişte önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, “Yeşil hidrojen, alternatif temiz enerji kaynağı olarak önemli yere sahip olacak” dedi. GIZ Türkiye Enerji ve İklim Değişikliği Projeleri Program Koordinatörü Bülent Cindil ise, hidrojenin enerji değer zincirinde çevresel etkileri azaltma potansiyeline dikkat çekti ve “Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), günümüzde yıllık 0,7 milyon ton düzeyinde gerçekleşen temiz hidrojen üretiminin 2030 yılında 20 milyon tonu, 2050’de ise 500 milyon tonu geçeceğini öngörüyor” ifadelerini kullandı.
Projeden beklenen sonuçlar, sektördeki diğer paydaşlarla paylaşılacak ve tartışılacak. Bu iş birliği, hem Türkiye‘nin hem de Almanya‘nın seramik üretiminde sürdürülebilirlik ve çevre dostu yaklaşımlar konusunda liderlik etme vizyonunu destekleyecek. Yeşil hidrojen kullanımı, seramik endüstrisinin karbon ayak izini azaltmada kritik bir rol oynayacak ve enerji geçişinde yenilikçi çözümlerin önünü açacak.