Dubai, son dönemde yüksek servetli yatırımcılar ve aile ofisleri için giderek daha cazip bir destinasyon haline gelirken, küresel düzeyde sermaye ve yönetim yapılarında yaşanan kaymalar bu gelişimi destekliyor. Küresel zenginliğin merkezinin Asya ve Orta Doğu gibi bölgelere doğru kayması, Dubai gibi şehirlerin aile servetlerini yöneten yapılara daha fazla odaklanmasına yol açıyor. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) içindeki konumu ve sunduğu yatırım ortamı, Dubai’yi aile ofisleri için stratejik bir merkez haline getiriyor.
Boston Consulting Group tarafından yayımlanan bir rapora göre, dünya genelinde yönetilen servetin yüzde 25’inden fazlası şu anda aile ofisleri tarafından yönetiliyor. Bu yapıların sayısı 2017’den bu yana yüzde 10’un üzerinde artarken, aynı dönemde kurumsal servet yöneticilerinin büyüme oranı bu seviyeye ulaşamadı. Bu durum, bireysel servetlerin giderek daha fazla özelleştirilmiş ve bağımsız yapılarda yönetildiğine işaret ediyor.
Dubai‘nin yatırımcılar açısından cazibesini artıran temel unsurlar arasında yasal düzenlemelerde yapılan değişiklikler yer alıyor. Özellikle 2023 yılında yürürlüğe giren ve Dubai Uluslararası Finans Merkezi (DIFC) çatısı altında kurulan “Aile Şirketleri Yasası”, aile ofislerine daha fazla şeffaflık ve istikrar sağladı. Ayrıca BAE Merkez Bankası ve diğer düzenleyici kurumların aile ofisleriyle ilgili geliştirdiği çerçeveler, yatırım güvenliğini artırarak yeni sermayenin ülkeye yönelmesine katkı sundu.

Bu gelişmelere paralel olarak Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı, yüksek net varlığa sahip bireyleri hedefleyen çalışmalarını sürdürüyor. Kurum, Dubai’de daha fazla aile ofisinin kurulmasını destekleyici düzenlemeler üzerinde çalışıyor. Aynı zamanda, yatırımcıların yerel ekonomiye katkı sağlayacak şekilde yapılandırılmasına öncelik veriliyor. Dubai’nin 2040 yılına kadar dünyanın en yaşanabilir 10 şehri arasında yer alma hedefi, aile ofislerinin uzun vadeli planlamalarında belirleyici oluyor.
Öte yandan Intuit Management Consultancy yöneticilerinden biri, Dubai’nin yalnızca vergi avantajları nedeniyle değil, aynı zamanda altyapı, yaşam tarzı ve jeopolitik istikrar gibi unsurlarla da öne çıktığını belirtiyor. Kurum yetkilisi, “Yüksek servetli bireyler sadece güvenli bir finansal sistem değil, aynı zamanda ailelerini burada uzun vadeli olarak konumlandırabilecekleri bir çevre arıyor” ifadelerini kullanarak Dubai’nin bu anlamda tercih sebebi olduğunu vurguluyor.
BAE, 2023 itibarıyla dünyada en fazla ultra zengin göçü alan ülke konumuna gelirken, sadece geçen yıl 5.200’den fazla yüksek net varlıklı bireyin ülkeye taşındığı belirtiliyor. Bu göç eğilimi, Dubai’nin küresel servet yönetiminde nasıl bir merkez haline geldiğinin bir başka göstergesi olarak yorumlanıyor.
Özellikle Körfez bölgesi, genç nüfus yapısı ve teknolojiye açık iş modelleri ile aile ofislerinin ilgisini çekmeye devam ediyor. Uzmanlar, önümüzdeki beş yıl içinde Dubai’deki aile ofisi sayısının katlanarak artmasını bekliyor. Bununla birlikte, sadece servetin korunması değil, sürdürülebilir yatırımlar ve kuşaklar arası geçiş süreçlerinin yönetimi de Dubai’de faaliyet gösteren aile ofislerinin temel gündem maddeleri arasında yer alıyor.