Kolon kanseri, dünya genelinde en sık rastlanan kanser türlerinden biri olarak biliniyor ve kansere bağlı ölümlerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyor. Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü uzmanlarından Doç. Dr. Ozan Akıncı, fiziksel aktivitenin kolon kanseri dahil olmak üzere birçok kanser türünden korunmada büyük önem taşıdığını vurguluyor. Akıncı, düzenli egzersizin kanser gelişim riskini azalttığını belirterek, “Haftada 5 gün, 30-60 dakika arasında orta şiddette veya günlük en az 150 kalori harcanarak yapılan egzersizler koruyucudur” diyor ve egzersizin yanı sıra fazla kilodan kurtulmanın da önemine dikkat çekiyor.
Obezite, düşük fiziksel aktivite, işlenmiş kırmızı et ve karbonhidrattan zengin beslenme alışkanlıkları, sigara ve alkol tüketimi gibi faktörler kolon kanseri riskini artırıyor. Bunun yanı sıra, Doç. Dr. Akıncı ileri yaş, ailede kolon kanseri veya kolon polip öyküsü, iltihabi bağırsak hastalığı ve Tip 2 diyabetin değiştirilemeyen risk faktörleri arasında olduğunu ifade ediyor. Buna karşılık, lifli gıdalarla beslenmenin ve A, C, D, E vitaminlerinin koruyucu etkileri ile kolon kanseri gelişimini azalttığı bilgisini paylaşıyor.
Kolon kanserinin genetik ve çevresel faktörlerin etkisi altında uzun bir süreç sonucu geliştiğini belirten Doç. Dr. Ozan Akıncı, erken evrelerde tespit edilmesinin tedavi ve hastalığın seyrinde olumlu sonuçlara zemin hazırladığını vurguluyor. Ülkemizde ortalama riske sahip bireyler için 50 yaşından itibaren 2 yılda bir dışkıda kan testi ve 50 yaşında kolonoskopi önerilirken, ailede kolon kanseri öyküsü olan bireylerde tarama zamanının daha erken yaşlara çekilebileceğini ifade ediyor. Akıncı, bu ayrıntılı planlamanın genel cerrahi uzmanı tarafından yapıldığını belirtiyor.
Sigara ve alkol tüketiminin kolon kanseri riskini artırdığına dikkat çeken Doç. Dr. Ozan Akıncı, erkeklerin günde iki bardak, kadınların ise günde bir bardaktan fazla alkol tüketmemelerinin tavsiye edildiğini ifade ediyor. Diyetin kolorektal kanserden korunmada oynadığı rol henüz tam olarak kanıtlanmamış olsa da, posadan ve liften zengin, yağdan fakir bir diyetin kolorektal kanserden korunmaya yardımcı olduğuna dair bazı kanıtlar bulunuyor.
Bu bilgiler ışığında, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve düzenli tarama programları, kolon kanseri riskini azaltmada önemli adımlar olarak öne çıkıyor. Fiziksel aktivitenin yanı sıra dengeli ve lifli beslenme, sigara ve alkol tüketiminden kaçınmak, erken tarama ve tedavi olanakları, kolon kanseriyle mücadelede bireylerin elindeki en güçlü silahlardan bazılarıdır.