Memorial Kayseri Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Kaplan, malabsorbsiyon sendromu olarak bilinen emilim bozukluğu hakkında önemli bilgiler paylaştı. Besinlerin bağırsaklarda tam olarak sindirilememesi sonucu oluşan bu sindirim bozukluğu, birçok semptomla kendini göstererek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Sindirim sürecinde alınan besinlerin ince bağırsak mukozasından düzgün emilmemesi, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve diğer besin maddelerinin eksikliğine yol açar. Doç. Dr. Kaplan, “Bu sendrom, alınan besinlerin vücutta etkili bir şekilde emilmesini engelleyen bir sindirim bozukluğudur” diyerek durumu özetlemektedir. Emilim bozukluğu olan bireylerde ishal gibi semptomlar tabloyu daha da kötüleştirir. Kısa vadede bu durum, gastrointestinal rahatsızlıklara yol açarken, uzun vadede yetersiz beslenme nedeniyle ciddi kas kaybı ve bağışıklık sistemi sorunlarına neden olur.
Doç. Dr. Mustafa Kaplan, besin emilimindeki aksaklıkların yaygın semptomlarına da dikkat çekiyor: Karın ağrısı, aşırı gaz, mide bulantısı, kusma, ishal ve yağlı dışkılama (steatore). Zaman içinde, emilemeyen besinler nedeniyle aşırı kilo kaybı, kas erimesi, sık tekrarlanan enfeksiyonlar, kuru cilt, saç dökülmesi, ödem ve sinirlilik gibi durumlar ortaya çıkabilir. Özellikle A, B12, D ve K vitaminleri eksikliği; gece körlüğü, kemik ağrısı, diş eti kanaması ve unutkanlık gibi sonuçlar doğurabilir. Çocuklarda ise büyümenin gecikmesi bu eksikliklerle ilişkilendirilmektedir.
Çölyak hastalığı, crohn hastalığı ve kistik fibrozis gibi durumlar malabsorbsiyon sendromunun başlıca nedenleri arasında yer alır. Tedavi sürecinde, Doç. Dr. Kaplan‘ın belirttiği gibi, önce altta yatan neden belirlenmelidir: “Örneğin, crohn hastalığı tedavi edilirse, emilim bozukluğu da düzelir. Benzer şekilde, çölyak hastalığı diyetten glüten çıkarılırsa sorun çözülür.”
Tanı için tam kan sayımı, biyokimya testleri ve dışkı incelemeleri yapılır. İhtiyaç duyulursa endoskopi veya kolonoskopi ile biyopsi de alınır. Tedavi sürecinde ise hastalara kalsiyum, D vitamini, demir, folik asit ve B12 takviyeleri verilirken, kilo kaybı yaşayanlara yüksek kalorili diyet uygulanır. Pankreas hasarı olanlara pankreas enzimi içeren ilaçlar önerilir.
Tedavinin yetersiz olduğu durumlarda ise total parenteral nütrisyon (TPN) ile damar yoluyla beslenme yöntemine başvurulur. Bu yöntem, hastanın ihtiyaçlarına göre özel olarak hazırlanır ve gerekli besinler damar yoluyla verilir.
Bu tür sindirim bozuklukları, semptomların dikkatle izlenmesini gerektirir. Bu sebeple, Doç. Dr. Mustafa Kaplan, emilim bozukluğu belirtileri görüldüğünde bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmasını ve doğru tanı ve tedavi sürecine başlanmasını tavsiye etmektedir.