Dünya genelinde her yıl 4 Şubat, kanser farkındalığını artırmak ve erken tanı ile tedavi imkanlarını vurgulamak amacıyla Dünya Kanser Günü olarak kutlanıyor. Bu kapsamda, İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Emine Yıldırım, kanser vakalarının artış sebepleri ve riskleri azaltmaya yönelik önerilerini paylaştı.

Doç. Dr. Emine Yıldırım, kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 30’unun tütün kullanımından kaynaklandığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Tütün kullanımı akciğer, yemek borusu, mide, pankreas, mesane ve baş-boyun kanserleri gibi pek çok türle doğrudan ilişkili. Obeziteden kaçınmak, sağlıklı beslenmek, spor yapmak, sigara ve alkol kullanmamak ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak bu riskleri azaltmada büyük önem taşıyor.”

Yaşam Süresinin Uzaması ve Erken Tanı Fırsatları

Kanser vakalarındaki artışın pek çok faktöre dayandığını belirten Doç. Dr. Yıldırım, bu durumun sadece risk faktörlerinin artışına bağlı olmadığını, aynı zamanda yaşam süresinin uzaması ve sağlık hizmetlerine erişim kolaylığı sayesinde erken tanı oranlarının da arttığını ifade etti.

ABD’de Yapılan Araştırmalar: Obezite ve Diyabetin Rolü

ABD’deki araştırmaları değerlendiren Doç. Dr. Yıldırım, şu bilgileri paylaştı: “Obezite, diyabet ve hareketsiz yaşam tarzı, kolorektal ve meme kanseri başta olmak üzere çeşitli kanser türlerinde artışa neden oluyor. Beslenme alışkanlıklarının bozulması ve metabolik sendrom gibi sorunlar bu tabloyu daha da kötüleştiriyor.”

Sigara ve Alkol Tüketimi Büyük Tehdit Olmaya Devam Ediyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 15 yaş üstü bireylerde sigara kullanım oranı yüzde 28.3 seviyesinde. Doç. Dr. Emine Yıldırım, tütün ve alkol tüketiminin kanser ölümlerinin önemli bir kısmını oluşturduğuna dikkat çekerek, bu iki faktörün birlikte kullanılması durumunda riskin daha da arttığını belirtti. Tütün kullanımı, akciğer ve mesane gibi çok sayıda kanser türü ile ilişkili olup aynı zamanda radyasyon, genetik yatkınlık ve çevre kirliliği gibi etmenlerle risk daha da yükseliyor.

Dönüştürülebilir Risk Faktörleri

Kanserin tamamen önlenebilir olmadığını belirten Doç. Dr. Yıldırım, risklerin azaltılabileceğini vurguladı ve şu bilgileri verdi: “Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, kanserden kaynaklı ölümlerin yüzde 35’i sigara ve alkol tüketimi, enfeksiyonlar, ultraviyole radyasyon, iyonize radyasyona maruz kalma gibi dönüştürülebilir risk faktörlerinden kaynaklanıyor.”

Kadınlarda Meme Kanseri ve Tarama Programları

Doç. Dr. Yıldırım, meme kanserinin her 8 kadından 1’ini etkilediğini belirtti. Erken tanının önemini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “40 yaş üstü kadınlara yapılan mamografi taramaları sayesinde henüz fark edilemeyecek kadar küçük boyuttaki tümörler bile tespit edilebiliyor. Ayrıca gaitada gizli kan tespiti veya 50 yaş üstü kişilere yapılan kolonoskopi gibi uygulamalar, kalın bağırsak kanserlerinin erken tanısını sağlıyor.”

Aşılar ve Koruyucu Tedbirler

Doç. Dr. Yıldırım, HPV aşısı ve Hepatit B aşısı gibi koruyucu tedbirlerin rahim ağzı ve karaciğer kanserine karşı koruma sağladığını belirtti. Güneşten korunmanın da cilt kanserinden koruma sağlayabileceğini ifade etti.

Erken Tanıda Mamografinin Rolü

Erken teşhis ile tedavinin başarı oranlarının yüksek olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yıldırım, mamografi taraması sayesinde erken tanı alan meme kanseri hastalarında tedavi başarısının yüzde 99’lara ulaştığını belirtti. “Kanser erken aşamada tespit edilirse daha az agresif tedaviler uygulanabilir ve hastalık daha kolay kontrol altına alınabilir” dedi.

Exit mobile version