Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Didem Melis Öztaş, Kovid-19 aşılarının kalp sağlığı üzerindeki etkileri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Özellikle mRNA aşılarının genç erkeklerde miyokardit (kalp kası iltihabı) riskini artırabileceğine dair endişelerin büyük oranda yersiz olduğunu belirten Öztaş, yapılan araştırmaların, aşılama sürecinin genel sağlık açısından büyük bir avantaj sağladığını ortaya koydu.
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından yapılan açıklamada, dünya genelinde milyonlarca kişiye uygulanan Kovid-19 aşılarının kalp sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerinin kapsamlı şekilde incelendiği ifade edildi. Bu kapsamda, İngiltere‘de yürütülen ve Nature Communications dergisinde yayımlanan geniş çaplı bir araştırma, 46 milyon yetişkin üzerinde gerçekleştirildi. Çalışmada, Pfizer-BioNTech, Moderna ve AstraZeneca aşılarının kardiyovasküler hastalıklarla ilişkilendirilen etkileri değerlendirildi.
Araştırmaya göre, mRNA aşıları genç erkeklerde miyokardit riskini az da olsa artırıyor. Ancak vakaların büyük çoğunluğunda bu durum hafif seyrediyor ve zamanla iyileşiyor. Kovid-19 enfeksiyonunun kendisi ise kalp hastalıkları açısından çok daha yüksek bir risk oluşturuyor. Enfekte olan bireylerde miyokardit, perikardit ve iskemik kalp hastalıkları görülme ihtimalinin, aşı olanlara kıyasla belirgin şekilde arttığı vurgulandı.
Ayrıca, AstraZeneca aşısının ilk dozunun ardından venöz tromboembolizm (damar içinde pıhtı oluşumu) riskinde hafif bir artış tespit edilmesine rağmen, genel popülasyondaki risk oranının düşük kaldığı belirtildi. Araştırma sonuçlarını değerlendiren Doç. Dr. Didem Melis Öztaş, aşıların kalp sağlığı üzerindeki etkileri konusunda duyulan endişelerin büyük ölçüde yersiz olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Didem Melis Öztaş, “Aşıların kalp üzerindeki etkisi konusunda yaşanan korkuların büyük oranda yersiz olduğunu söyleyebilirim. Araştırmalar, bu nadir yan etkilerin çoğunun hafif olduğunu ve zamanla kendiliğinden iyileştiğini gösteriyor. Ayrıca, Kovid-19’un kendisi, kalp hastalıkları açısından çok daha büyük bir risk taşıyor.” şeklinde konuştu.
Özellikle risk gruplarındaki bireylerin aşılanmasının kritik öneme sahip olduğunu belirten Öztaş, “Aşı olmanın faydaları, olası risklerden çok daha ağır basıyor. En önemli bulgu, Kovid-19’un, kalp hastalıkları açısından aşıya kıyasla çok daha büyük bir risk taşıdığı ve aşılama sürecinin, özellikle risk altındaki gruplar için önemli olduğu.” dedi.
Kovid-19’un neden olduğu sağlık sorunları göz önüne alındığında, aşıların sağladığı korumanın kritik olduğu vurgulandı. Doç. Dr. Didem Melis Öztaş, AstraZeneca aşısı ile ilişkili tromboembolik riskin oldukça düşük seviyelerde kaldığını ve çoğu vakanın başarılı bir şekilde tedavi edildiğini belirterek, “Aşıların olası riskleri, Kovid-19’un sebep olduğu tehlikelerle karşılaştırıldığında çok düşük. Aşı olmak, Kovid-19’u geçirmekten çok daha güvenli bir seçenek. Toplum sağlığını korumada aşılar, hala en etkili araçlarımızdan biri.” ifadelerini kullandı.